Akciğer Kanseri ve Tedavi Yöntemleri

Akciğer Kanserinden korunma yöntemleri. Akciğer Kanseri tedavi yöntemleri ve yan etkileri

Akciğer Kanseri ve Tedavi Yöntemleri

Akciğer Kanseri Nedir?


Kanserler genellikle ilk ortaya çıktığı dokuya göre adlandırılır. Akciğer kanseri ilk önce akciğerde başlar. Akciğerler göğüs boşluğumuzun büyük kısmını dolduran koni şeklinde, süngerimsi yapıda bir çift organdır.


Akciğer Kanseri akciğer ve akciğeri çevreleyen dokularda gelişen tümöral yapıdır.


Akciğerlerin Görevleri


Akciğerlerin başlıca görevi, vücut hücrelerinin artık maddesi olan karbondioksiti vücuttan atmak ve yaşam için temel gereksinim olan oksijeni vücuda almaktır.


Akciğerler başlıca "bronş " denen hava içeren tüplerden, "alveol " denen hava keseciklerinden, kan ve akkan (lenf sıvısı) damarlarından oluşmuştur. 


Akciğer Kanseri Çeşitleri ve Tedavi Yöntemleri


Akciğer Kanseri akciğer ve akciğeri çevreleyen dokularda gelişen tümöral yapıdır.


Temel olarak iki grupta sınıflandırılır.


1. Küçük Hücreli akciğer kanseri.

2. Küçük hücreleri dışı akciğer kanseri (%80'i bu türdedir).


Kanser hücrelerinin davranışları birbirinden farklıdır. Bu nedenle tedavileri de farklılık gösterir.


Bazı insanlar akciğer kanseri gelişimi yönünden diğer insanlardan daha fazla risk altındadır.


Tedavi Yöntemleri



  • Cerrahi (kanseri alıp çıkartmak)

  • Radyasyon (ışın) tedavisi (yüksek-doz x-ışınları veya diğer yüksek-enerjili ışınlar kullanarak kanser hücrelerinin öldürülmesi)

  • Kemoterapi (kanser hücrelerini öldürmek üzere ilaçlar kullanılması)


Akciğer Kanseri Riski Taşıyor Musunuz?


5 Soruda Akciğer Kanseri Riski Hesaplama Testi:


1. Sigara Kullanıyor musunuz? Sigara dumanına çok sık maruz kalıyor musunuz?

2. Kalıcı göğüs ağrısı ve devam eden şiddetli öksürüğünüz var mı?

3. Kimyasal atık, boya, gaz ve hava kirliliğine maruz kalıyor musunuz?

4. Hırıltılı nefes alma ve kanlı tükürük şikâyetleriniz var mı?

5. Boyun, yüz ve göğüs bölgelerinizde ağrısız şişlikler var mı?


Bu bulgulardan bir yada bir kaçına sahipseniz. Akciğer kanseri riski altında olabilirsiniz.


Akciğer Kanseri Riskini Azaltan 5 Basamak


1. Sigara ve tütün ürünleri kullanmayın.

2. Bol sebze ve meyve tüketin.

3. Düşük yağ içeren besinler tüketin.

4. Fiziksel olarak aktif olun.

5.Alkol kullanımını azaltın.


Akciğer Kanseri Bulguları



  • Öksürüğün yoğun ve inatçı olması

  • İnatçı göğüs, omuz ve sırt ağrısı

  • Balgamın miktar olarak artışı ve renginin değişmesi

  • Balgamda kan bulunması

  • İnatçı ses kısıklığı

  • Sigara İçmeyenler ve içenlerde iki hafta dan daha uzun süre öksürük

  • Tekrarlayan Pnömoni ve bronşit atakları


Akciğer Kanseri Kesin Teşhis Yöntemleri


Kan Testleri:


Genel sağlık durumunuzu kontrol etmek için.


Balgam Örneği:


Balgamda bulunabilecek kanser hücrelerinin tespiti için.


Akciğer Filmi ve Tomografi:


Akciğer de normalin dışında olan bulguların tespitinde.


Bronskoskopi:


Ağın veya burunda girilerek bronş içinde tümöral yapıların saptanmasında ve gerektiğinde buralarda biyopsi almada.


Biyopsi:


Akciğer dokusunda analiz için parça alınması.


Akciğer Kanseri ve Beslenme


Sigaranın yanı sıra bazı diyetsel faktörler de akciğer kanser riskini attırmaktadır. Özellikle artmış oranda hayvansal yağ, kolesterol ve alkol kullanımı sayılabilir. Fazla sebze ve meyve tüketimi ile akciğer kanseri gelişimi riski önemli ölçüde azaltılabilinir. Önlenebilirlik oranı % 20 – 33' e ulaşılabilmektedir.


Bu grup sebze ve meyvelerin içerdiği vitaminler;


Karotenoidler


Özellikle havuç, koyu yeşil yapraklı sebzeler, domates, kırmızı biber, incir kavun ve kaysıda bol miktarda bulunur.


C vitamini


Biber, Brokoli, Ispanak, Brüksel lahanası, turunçgillerde bulunur.


E Vitamini


Bitkisel yağlar; mısır gevreği, nohut, bu vitaminde zengindir.


Selenyum


Fındık, Balık, Yumurtada bulunmuştur.


Dengeli bir diyetle beslenme yerine bunları içeren bir takım maddelerin alımasının kanser riskini azalttığına dair kanıt yoktur. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin yanı sıra yüksek derecede fiziksel aktivite kuvvetle muhtemel riskinizi azaltacaktır.


Akciğer Kanseri ve Sigara



  • Akciğer kanserinin başlıca nedeni sigaradır.

  • Tüm akciğer kanserlerinin %80-90'ı tek başına sigaraya bağlıdır.

  • Risk sigara içme süresi, toplam içilen sigara, başlama yaşı ve içilen sigaranın tipine göre değişir.

  • Sigara içen bir kadının akciğer kanserine yakalanma riski içmeyen bir kadına göre 2 kat daha fazladır.

  • Ayrıca, aynı miktar sigaraya maruz kalan kadınların erkeklere göre 1.5-3 kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riskleri olduğu hesaplanmıştır.

  • Aktif sigaradan sonra akciğer kanserinin en önemli ikinci risk faktörü pasif sigara dumanı maruziyetidir.


Akciğer Kanseri ve Kadın



  • ABD'de akciğer kanseri kadında da bir numaralı kanserdir.

  • Tüm kanser ölümlerinin %25'inden sorumludur ve 1996'da 64,300 kadın öldürmüştür.

  • Kadınlardaki akciğer kanseri ölüm hızları ile sigara içme oranları arasında paralellik vardır.


Toplumda sigara içiminin yaygınlaşması ile akciğer kanser ölüm hızlarının artışı arasında 15-20 yıl kuluçka süresi vardır. Kadınlarda akciğer kanseri ölümleri 1960'tan sonra hızla artmıştır ve artmaya devam etmektedir. Ülkemizde bayanlar arasında sigara tiryakiliğinin özellikle son 5-10 yılda çok daha artmıştır.


Sigara içen erkeklere göre sigara içen kadınların küçük hücreli akciğer kanserine yakalanma riskleri daha fazladır. Erkeklerde risk 11.4-37.5 kat artarken kadında 37.6-86 kat artmaktadır. Sigara tüm akciğer kanser tipleri için belirgin risk faktörüdür, ancak sigara ile en güçlü ilişki kadında görülen küçük hücreli akciğer kanseridir. Kesin olarak kanıtlanmamış olmakla birlikte kadınlık hormonu olan östrojenin akciğer kanserinin tipi ve bazı özelliklerini etkileyebileceği ve cinsiyetler arasında akciğer kanseri farklılıklarından sorumlu olabileceği düşünülmektedir.


Akciğer Kanseri Tedavi Metodları


Işın Tedavisi (Radyoterapi)


Bronş-akciğer kanserlerinin önemli bir bölümünde kesin tedavi değeri olmadığı halde, hem tedavi edici olarak, hem de belirtilerin hafiflemesini sağlamak amacıyla ışın tedavisi kullanılır.


Bu tedavi lenf düğümlerine yayılma bulunmayan, mediyastin ve aynı yandaki köprücük-kemiği üstü lenf düğümleri temiz olan ve tümörün yalnızca bir akciğerle sınırlı olduğu hastalara uygulanabilir. Tümörün uzak organlara yayıldığı ve genel durumu bozuk hastalara ışın tedavisi uygulanmaz.


Işın tedavisi yapılabilmesi için hastanın;


Hemoglobin miktarı 100 ml kanda 10 gramın üzerinde olması gerekmektedir.

fiziksel etkinliğe bağlı nefes darlığı bulunmamalıdır.


Solunum kapasitesi sağlıklı insanların en az yarısı kadar, yedek soluk verme hacmi de en az 700 ml olmalıdır.


Geçirilmiş ya da geçirilmekte olan bakteriyel zatürree ve verem uygun antibiyotiklerle tedavi edilmiş olmalıdır.


Aralıklı Olarak Uygulanan Işın Tedavisinin Olumlu Sonuçları



  • Tedaviye uyum daha iyidir.

  • Tedavinin ilk ve İkinci bölümleri arasında değerlendirme yapılarak uzak yayılım odaklan saptanırsa tümör kütlesine gereksiz ışın verilmez.

  • Tedaviye başlarken genel durumları çok iyi olmayan hastalar ara dönemde kendilerini toparlama olanağı bulurlar. Böylece tedavinin ikinci yansı rahatça tamamlanabilir.

  • Ara dönemde kan kimyası incelemeleri, sintigrafi ve biyopsi gibi yöntemlerle karaciğerin durumu kontrol edilerek yayılım olmadığı kesinleştirilir. Karaciğerde tümör yayılımı yoksa tedavinin ikinci bölümüne geçilebilir; varsa yeni bir tedavi yöntemine başvurulur.

  • Kanserin başlangıç evrelerinde bile ışın tedavisiyle sağlanan yaşama süresi, tek başına uygulanan cerrahi girişimle sağlanan süreden daha kısadır. İleri evrelerde sonuçlar daha da olumsuzdur. Hastaların yüzde 38 i 1 yıl, yüzde 5 i 5 yıl yaşar. Işın tedavisinin olguların yaklaşık yüzde 50 sinde tümörü öldürdüğü (kısırlaştırdığı) göz önüne alınırsa bu oranlar çok düşüktür. Küçük hücreli akciğer kanserinde cerrahi girişimden çok ışın tedavisi uygulanır. Belirtileri geriletir ve hastaların yüzde 90'ı tedaviye olumlu yanıt verir. Ama 5 yıl yaşayan hastaların oranı yüzde 2-5 i geçmez.


Yakınmaları hafifletmeye yönelik ışın tedavisi birincil tümöre ya da yayılım odaklarına bağlı belirtileri denetim altında tutarak kanserli hastaların yaşam koşullarını kısa süre için de olsa iyileştirir. Ayrıca ışın tedavisinin uygulanma süresi konusunda da kesin bilgi yoktur. Deneyimlere dayanarak ideal dozun, ışın tedavisine yanıt alındıktan sonraki 6 ay içinde 2-3 hafta süreyle beyne ışın verme olduğu düşünülmektedir.


İlaç Tedavisi (Kemoterapi)


İlaç tedavisi olguların büyük bir bölümünde uygulanmakla birlikte etkili tedavi programlarının seçilmesi hâlâ Önemli sorunlar yaratmaktadır. Tümörün üremesini önleyecek ilaçlarla yapılan tedavilerin sonuçlan, birçok etkene bağlıdır. Tümörün tipi, hastalığın hangi evrede olduğu, hastanın genel durumu, yaşı ve daha önce uygulanan tedaviler sonucu belirleyen başlıca etkenlerdir.


Bütün tümörlerde olduğu gibi, bronş akciğer kanserinde de ilaç tedavisine tümör küçükken ve yalnız çok küçük yayılım odaklan varken, yani erken evrede başlanması büyük önem taşır. Tedaviye alman yanıtı nesnel olarak değerlendirmenin zorluğu kadar kullanılan ilaçların gerçek etkisi konusundaki verilerin yetersizliği de önemli sorunlar yaratır. Üstelik tedavinin olumlu yanıt verdiği olgularda bile yaşam süresi genellikle fazla uzamamaktadır. Bunun nedeni birçok olguda hastalığın gerileme belirtilerinin aşın iyimserlikle algılanması dır.


Birleşik Tedavi Yöntemleri


1. Işın Tedavisi + Cerrahi Girişim


Ameliyat Öncesi ışın tedavisi beklenen sonuçlan vermemiştir. Yani ışın tedavisi tümörün çıkarılabilirliğini sağlamak, cerrahi girişimle çıkarılması olanaksız lenf düğümlerinde hastalığı sınırlamak, tümör hücrelerinin uzaklara yayılmasını önlemek ve ameliyatla çıkarılacak akciğer bölümüne komşu dokuları kurutmak amaçlarına ulaşmamıştır. Bu durumda çeşitli dozlarla uygulanan ışın tedavisinden 4-6 hafta sonra cerrahi girişim yapılabilir. Ama birkaç seçilmiş küçük hücreli kanser olgusu dışında ameliyatın yaşam süresini uzatıcı hiçbir etkisi görülmemiştir.


2. Cerrahi Girişim + Işın Tedavisi


Cerrahi girişim sonrasında ışın tedavisi uygulanması konusundaki tartışmalar hâlâ sürmektedir. Ama bu yöntemin aynı yerde yeniden gelişen tümörleri azalttığı, tümörün akciğer göbeği ve akciğerler arası bölgedeki lenf bezlerine yayılmış hastalarda yaşam süresini üç yıl uzattığı görülmüştür. Lenf bezlerinde yayılma olmayan hastalarda ise hastalığın gidişini düzeltmediği İçin uygulanmaz.


3. Cerrahi Girişim + İlaç Tedavisi


Cerrahi girişimle birlikte ilaç tedavisinin amacı öbür tümörlerde olduğu gibi akciğer tümörlerinde de küçük yayılım odaklarını yok etmektir. Ama bu yöntem bronş-akciğer kanserinde etkisiz kalmaktadır. Bir ilacın tek başına ya da başka, örneğin bağışıklık sistemini uyarıcı ilaçlarla birlikte kullanılması hastanın yaşama süresini uzatmamaktadır. Koruyucu amaçlı ışın tedavisiyle birlikte uygulanan ya da ışın tedavisinden 18 ay sonra yapılan ilaç tedavisi de iyi sonuçlar vermemiştir. Birleşik tedavilerin sonuçları, tedaviler ayn ayn uygulandığında alınan sonuçlardan daha olumsuzdur.


Akciğer Kanserinde Uygulanan Tedavi Yöntemlerinin Yan Etkileri


1. Cerrahi Girişim:


Ölüm oranı yüzde 5-10 arasında değişir. Başlıca komplikasyonları derialtı amfizemi, akciğer zarı boşluğunda irin birikmesi (ampiyem), bronş-akciğer zan fıstülü ve kalbin kendi ekseni çevresinde dönmesidir (torsiyon). Bu olumsuz sonuçlardan olabildiğince kaçınmak için cerrahi girişimin çok dikkatli yapılması ve ameliyat sonrasında hastanın sürekli bakım ile denetim altında tutulması gerekir. Bu yapısal komplikasyonların tedavisi de cerrahidir. Cerrahi girişimden kaynaklanabilecek işlevsel komplikasyonlar ise kalp ritmi bozuklukları, solunum yetmezliği, miyokart enfarktüsü, kalp durması, akciğer sönmesi (atelektazi), ödem ve akciğer embolisidır. Bu sorunlar uygun ilaç tedavileriyle giderilmeye çalışılır


2. Işın Tedavisi:



  • En önemli komplikasyonları omurilik iltihabı (miyelit), kalp bozuklukları ve ışınım zatürreesidir.

  • Omurilik iltihabı (miyelit). Yüksek ışınım dozuna bağlı olarak tedaviden bir yıldan uzun bir süre sonra hastaların yüzde 1-5 inde görülür.

  • Kalp bozuklukları. Kalp kasının kalınlaşması biçiminde ortaya çıkan kalp kası iltihabı (miyokardit) yavaş gelişen bir komplikasyondur. Gene sık görülen bir sorun da konstriktif perikardittir; kalp dış zarı iltihabına ve sertleşmesine bağlı olarak kalp hareketlerinin sınırlandığı bu bozukluk tedaviden yaklaşık bir yıl sonra gelişir.

  • Akciğer hastalıkları. Işın tedavisi sonrasında fıbroz, yaş ya da kuru akciğer zarı iltihabı (plörezi) ve akut ışınım zatürreesi gelişebilir. Işınım zatürreesi tedavi kesildikten yaklaşık 6 hafta sonra ve akciğerde bağdoku artışıyla ortaya çıkar. Başlıca etkenleri verilen ışının toplam dozu, ışınlanan alanın genişliği, ışınlanan toplam doku miktarı ve tedavinin süresidir.

  • Duyarlılık eşiği yüksek bazı hastalarda uzun süre belirtisiz kaldığı da görülmüştür. Normal koşullarda röntgen filminde ilk bulgular ışın tedavisinden 2-6 ay sonra ortaya çıkar.

  • Bağdoku artışının belirginleşmesi içinse 12 ay gereklidir. Işınım zatürreesinde tedavi yalnız belirtileri ortadan kaldırmaya yöneliktir. Nefes darlığı için kortikosteroitler, balgam kültürü sonuçlarına göre de gerekli antibiyotikler verilir. Işın tedavisinin iştahsızlık, halsizlik, bulantı ve kusma gibi yan etkileri fazla yaygın ve önemli değildir. Kansızlık da sık görülmez.


Yemek borusu ışınım alan hastaların yaklaşık yansında ortaya çıkan yutma güçlüğü 1-2 haftada kendiliğinden kaybolur. Hastaların daha küçük bir bölümünde ise deri bozuklukları ve saç dökülmesi görülür. Işın tedavisi yan etkilerinden kaçınmak için şunlara dikkat edilmelidir:



  • Işın verilen alanda sağlam akciğer dokusu kesinlikle bulunmamalıdır.

  • Işın tedavisine cerrahi girişimden en az 2-4 hafta sonra başlanmalıdır.

  • Tedavi planı dikkatle düzenlenmeli, tümöre gereğinden fazla ışın verilmemelidir.

  • Böylece sağlıklı dokular gereksiz ışın almaz.


3. İlaç Tedavisi:


Tümörün üremesini Önleyen ilaçların en Önemli yan etkisi kemik iliğinde görülür. Bunların başında kemik iliğinde akyuvar üretiminin azalmasına bağlı lökopeni (kanda akyuvar eksikliği) gelir. Etkiyi artırmak amacıyla değişik ilaçların bir arada kullanıldığı tedavi programları kemik iliğini daha çok etkiler. İlaç tedavisinde akyuvar sayısının azalmasından başka kullanılan ilaca göre saç dökülmesi, kalp bozuklukları, sinir sistemi bozuklukları ve akciğer bozuklukları gibi yan etkiler de görülür.


4. Işın Tedavisi + İlaç Tedavisi:


İki tedavinin bir arada uygulanması, istenmeyen yan etkilerin birbirine eklenerek ortaya çıkmasına yol açar.Metotreksat gibi ilaçlarla birlikte uygulanan ışın tedavisi düşük dozlarda bile akciğerde bağdoku artışına neden olur ve zatürree tehlikesini artırır.


Akciğer Kanserinden Korunma


Günümüzde kesin tedavisi olmayan, yalnız yakınmaları hafifletici geçici çözümler bulunabilen akciğer kanserinden korunmak birincil önem taşır.



  • Öncelikle gençlere sigaranın zararları anlatılmalıdır.

  • Hava kirliliği son yıllarda kamuoyunun dikkatini çekmekte ve çeşitli girişimlerle Önlenmeye çalışılmaktadır. Hava kirliliğine yol açan başlıca etkenler fabrika dumanı, egzoz gazı ve ısıtma sistemlerinin gazlarını engellemeye yönelik çözümler bulunmalıdır.

  • Siklofosfamit, vinkristin ve hidroksiüre gibi ilaçlar ışın tedavisinin istenmeyen yan etkilerini şiddetlendirir. Toplam dozu 400 mg/m2 gibi düşük bir düzeyde de olsa Adriamisin daha önce kalbi de kapsayan ışın tedavisi görmüş hastalarda kalp bozukluklarına yol açabilir.

  • Üçten çok ilaç verilen hastalara eşzamanlı olarak ya da ilaç tedavisinin ardından ışın tedavisi de uygulanırsa, enfeksiyon sıklığı önemli ölçüde artar.

  • Darlıklara yol açan yemek borusu iltihabı, ışınım zatürreesi, deri enfeksiyonları yaygındır. Böyle ağır ilaç tedavilerinde Ölüm oranı yüzde 20'ye yaklaşır.

15.12.2009 - 992



Akciğer Kanseri ve Tedavi Yöntemleri Konusunda Ziyaretçi Görüşleri

Hatice Baysal dedi ki;
22.2.2011

Ruhan Cetin dedi ki;
17.10.2010

İlgili Diğer Yazılar
Bebeklerde Solunum Yolu Hastalıkları
Bebeklerde Solunum Yolu Hastalıkları
Akciğer kanserinde tarama yaşı düştü
Akciğer kanserinde tarama yaşı düştü
Gizli akciğer kanseri vakaları tomografilerde ortaya çıkıyor
Gizli akciğer kanseri vakaları tomografilerde ortaya çıkıyor
Akciğer Kanserinden Korunmanın Yolu Sigarayı Bırakmaktan Geçiyor
Akciğer Kanserinden Korunmanın Yolu Sigarayı Bırakmaktan Geçiyor
Evlerde Büyük Kanser Tehlikesi:
Evlerde Büyük Kanser Tehlikesi: 'Asbest'
Konuyla İlgili Sorular
İlgili Forum Konuları

SAĞLIK HABERLERİ Tüm Haberler Sağlık Haberleri Rss

FOTO GALERİ Tüm Foto Galeriler
Diş Fırçanızı Karanlık Yerde Tutuyorsanız Dikkat! Tehlike Saçıyor
Diş Fırçanızı Karanlık Yerde Tutuyorsanız Dikkat! Tehlike Saçıyor
Yumurtayı Pişirmeden Önce Yıkamak Ne Kadar Doğru?
Yumurtayı Pişirmeden Önce Yıkamak Ne Kadar Doğru?
Kan Lekeli Yumurta Yenir mi?
Kan Lekeli Yumurta Yenir mi?
Lahana Yapraklarını Göğsünüze Sarın, Faydası İnanılmaz
Lahana Yapraklarını Göğsünüze Sarın, Faydası İnanılmaz

SAĞLIK VİDEOLARI Tüm Videolar
Sağlık Video Göziçi İğne Nedir? Neden Yapılır? İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Göziçi İğne Nedir? Neden Yapılır? İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Yakını Görememe ve Tedavisi İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Yakını Görememe ve Tedavisi İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Botoks Nedir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Botoks Nedir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Katarakt Ameliyat Sonrası Gözlük İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Katarakt Ameliyat Sonrası Gözlük İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi

 

[Hata Bildir]