|
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Doktora Salonu'nda, Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD) ve İstanbul Barosu iş birliğiyle "Türk Sosyal Hukukunda Özürlüler/Engelliler - BM Engelli Haklarına İlişkin Sözleşmeye Uyum " konulu sempozyum gerçekleştirildi.
Çağlar, 1950'lili yıllarda engellilik konusunun, dünyada yardımın nesnesi ya da öznesi olarak düşünüldüğünü belirterek, engellilerin, merhamet edilmesi gereken ve sorunları giderildiği zaman, problemlerin ortadan kalktığı düşünülen bir grup olduğunu söyledi.
BM Engelli Haklarına İlişkin Sözleşmesi'nde, standart kuralların bulunduğunu ifade eden Çağlar, bu sözleşmeyle, engellilerin haklarını nasıl kullanacağını ortaya koyduğunu ve devletlerin yükümlüğünü adım adım gösterdiğini ve var olan insan haklarının nasıl kullanılacağını gösterdiğini kaydetti.
Çağlar, "Engellilerin sayısının, dünyada 650 milyon olduğu söyleniyor. Bu sayısal çokluğa rağmen hakların aranması bakımından yetersiz kalınıyor. 650 milyondan 500 milyonunun, gelişmekte olan ülkelerde bulunduğu, durumun vahim olduğu ve ayrımcılıkların arttığı görülüyor " diye konuştu.
Sempozyumun açılışında konuşan TOFD Genel Başkanı Ramazan Baş da idari ve cezai davalarla hak talebinde bulunduklarını ve kanunların da yaptırım gücünün olduğunu belirterek, engellilerin yaşadığı sorunların uygulama eksikliğinden kaynaklandığını kaydetti. Baş, kanunlarda, engellilerin ulaşım sorunlarının 2012 yılına kadar giderileceğinin ifade edildiğini, ancak bu konuda yapılan çalışmaların yeterli olmadığını anlattı.
Baş, "Eğitim ve seçimlerde de çok büyük sıkıntılar var. Yüksek Seçim Kuruluna, oy kullanamadığım için dava açtım. Mahkeme, bir vatandaş olarak oy kullanamadığım için duygularımın rencide olmadığına karar verdi " dedi.
Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı Rehabilitasyon Şube Müdürü Selma Çalık da Türkiye'de özgürlüğe yönelik yaklaşımları değerlendirdi. Çalık, tarihsel süreçte, engellilerin moral, tıbbi/bireysel ve sosyal yaklaşım süreçlerinin bulunduğunu belirterek, moral yaklaşımda, bir insanın engelli olmasının dini ve ruhani kökenlere dayandırıldığını ya da Tanrı tarafından cezalandırılan kişiler olarak görüldüğünü ifade etti. Çalık, moral yaklaşımda, engelli çocuk doğuran kadınlara "ahlaksız kadın " gözüyle bakıldığını söyledi.
Teknolojinin gelişmesiyle, tıbbi ve bireysel bakışın değiştiğini anlatan Çalık, bu yaklaşımda, engellilerin durumlarının, normalleştirme ve iyileştirmeden geçirilmesinden bahsedildiğini, sosyal yaklaşımda da engellilerin katılımının önemini vurguladı.
İstanbul Barosu Engelli Merkezi Başkanı avukat Cemal Donat da Silivri Cezaevinde göz okuma cihazları nedeniyle sorun yaşadığını belirterek, bu sorunun da gözündeki retina bozukluğundan kaynaklığını kaydetti.
2.4.2011 1 - 6215
|