|
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, "Yaklaşık 3 yıl içerisinde bütün çocuklarımız sevgi evleri ve çocuk evlerine yerleşmiş olacak. Böylece yurt ve koğuş kavramı ortadan kalkacak " dedi. "İstanbul Sosyal Hizmetlere Katkı Sağlayanlar Ödül Töreni "nde konuşan Kavaf, bakanlığına bağlı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) bünyesinde 0-18 yaş arası çocuklara, yaşlılara, özürlülere ve kadınlara hizmet verildiğini söyledi.
Kavaf, SHÇEK bünyesinde 65 bin çocuğa destek hizmeti verdiklerini aktararak, "Bunlardan 25 bini, gündüzlü bakım hizmeti verdiğimiz çocuklarımız. Yani okul zamanı dışında çocuklarımızı sokağın tehlikelerinden, kötü alışkanlıklardan korumak amacıyla gençlik merkezlerimiz var.
Orada çocuklarımızın yetenek ve potansiyellerini geliştirebilecekleri, destek eğitimleri alabilecekleri programlar yer alıyor " diye konuştu. 30 bin çocuğu da ailesinin yanında desteklediklerini dile getiren Kavaf, şunları kaydetti: "Bunlardan 7 bin 500 civarında olanını kurumlarımızdan ailesinin yanına döndürdük. 23 bin civarında olanını da kurumlarımıza almadan bize başvurduktan ve gerekli incelemeleri yaptıktan sonra ailesinin yanında desteklemeye başladık.
Biz kurumlarımızda her ne kadar 5 yıldızlı bakım hizmeti versek de asla çocuklarımıza ev ve aile ortamının sıcaklığını ve şefkatini veremiyoruz. Bunun için aile eğer sadece yoksulluk nedeniyle çocuğunu bize bırakmak istiyorsa ve çocuk için ailede bir tehdit veya tehlike söz konusu değilse biz aileye 'çocuğunuza yaklaşık 450 TL'lik destek ücreti veriyoruz ve çocuğunuz sizinle kalsın' diyoruz.
Bunu, iki çocuğa kadar aileyi desteklemek suretiyle, çocukların ailesinin yanında kalmasını tercih ediyoruz. " Kavaf, kurumlarda yatılı bakım hizmeti verdikleri yaklaşık 10-11 bin çocuğun bulunduğunu ifade ederek, 1500 civarında çocuğun ise koruyucu aile yanında kaldIğını, bunun dışındaki çocuklara da kurumlarda 365 gün 24 saat esasına dayalı yatılı bakım hizmeti verildiğini söyledi.
Kavaf, bu çocukların da eğer bir tehdit veya tehlike söz konusu değilse aileleriyle aralarındaki bağı pekiştirmek için özel günlerde mutlaka ailelerinin yanına gönderildiğini anlattı. Çocukları en iyi eğitim imkanlarından faydalandırmaya çalıştıklarını vurgulayan Kavaf, onların sportif, sanatsal ve sosyal başarılarını desteklediklerini kaydetti.
Kavaf, çocukların barınma modeli olarak 2005'ten bu yana "sevgi evleri " ve "çocuk evlerini " hızla çoğalttıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de şu anda 35 ilde 235 tane sevgi evimiz var. Yaklaşık 4 bin 500 civarında çocuğumuz buralarda kalıyor. Bunun dışında bir de çocuk evleri modelimiz var. Muhtelif, güvenilir semtlerde kiraladığımız evlerde çocuklarımız 5-6 kişi halinde bu evlerde kalıyorlar.
Bildiğimiz ev düzeni, evin işleyişine dahil oluyor çocuklar. Sevgi evleri ve çocuk evlerimizde çocuklarımızla beraber kız meslek lisesi çocuk gelişimi mezunu iki tane daimi bakım elemanı ve öğretmen kalıyor. Türkiye'de şu anda 350 tane çocuk evimiz var. Bu hızla gittiğimiz takdirde yaklaşık 3 yıl içerisinde bütün çocuklarımız sevgi evleri ve çocuk evlerine yerleşmiş olacaklar. Böylece yurt ve koğuş kavramı ortadan kalkacak.
Bu, çocuklarımızın sosyal gelişimini, öz güvenlerini, akademik başarılarını ve insan ilişkilerini son derece olumlu etkileyen bir uygulama modeli. " SHÇEK bünyesinde yaklaşık 10 bin özürlü vatandaşa hizmet verdiklerini aktaran Kavaf, "Özürlüsüne kendi evinde bakmak isteyen vatandaşlarımıza her özürlü için bir asgari ücret destek veriyoruz ve iki özürlüye kadar bunu yapıyoruz. Ailenin bir geliri, sosyal güvenliği olsa bile eğer ailede fert başına düşen gelir asgari ücretin üçte ikisinden az ise yine bu bir asgari ücretlik destek ücretini veriyoruz.
Bu şekilde ailesinin yanında bir asgari ücret vermek suretiyle desteklediğimiz 350 bin özürlümüz var Türkiye'de " diye konuştu. Kavaf, özürlü aile bireyine sahip olmanın insanı 24 saat ona bağımlı kılan bir şey olduğuna işaret ederek, "Bu vatandaşlarımızın sosyal ihtiyaçlarını düşünerek, özürlüye iki aya kadar ücretsiz bakım hizmeti veren birimlerimizi de oluşturmaya başladık.
Böyle bir hizmeti de insanlarımızın sosyal ihtiyaçlarını düşünerek vermeye başladık " diye konuştu. Huzurevlerinde de yaşlılara bakıldığını anlatan Kavaf, "Bütün bu hizmetleri devletin sosyal devlet olmasının gereği olarak yapması gerekir.
Kurumlarımızdan hizmet alan insanların sevgiye ve ilgiye ihtiyacı var " ifadesini kullandı. -İstanbul VALİSİ MUTLU- İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da sosyal devlet olmanın gereği olarak son yıllarda devletin bütçesinden sosyal hizmetlere ciddi kaynaklar ayrılmaya başlandığını söyledi. Mutlu, sosyal hizmet alanında dokunulmayan pek çok hizmet alanlarına değinildiğini ve yeni hizmet alanlarının açıldığını ifade ederek, "Sosyal devlet olmanın gereğini çok daha fazla yerine getiren bir çabanın yönetimde de hakim olduğunu çok iyi biliyoruz. Ancak bunların yeterli olmadığını, bunların milletin gücüyle de ayrıca desteklenmesi gerektiğini biliyoruz. İstanbul da bu konuda iyi örnek olan şehirlerden biri " dedi.
22.4.2011 - 6599
|