|
Kadınlarda görülen kanserlerin yaklaşık yüzde 40-45'ini jinekolojik kanserlerin oluşturduğunu ve bu hastalıklar içinde en fazla ölümlere neden olan kanserin yumurtalık kanseri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, bu hastalığa yakalanan 10 kadından 6’sının yaşamını yitirdiğini vurguladı.
Rahim ağzı, rahim, yumurtalık, vajen, vulva ve tüplerde görülen kanserlerinden oluşan jinekolojik kanserlerden korunmak için yılda bir kere kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurulmasını öneren Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu;
Yumurtalık kanseri, bizim en korktuğumuz kanser türüdür. Çünkü teşhis edildiğinde kanser ilerlemiş oluyor. Erken evrede teşhis imkanımız çok zor, kanser belirtileri verdiği zaman çoğu zaman hastalık ilerlemiş oluyor. Rahim kanseri ise çoğunlukla rahim boynunda ve vajinanın başlangıç kısmında meydana gelen bir hastalıktır.
Çok düşük yapan veya çok doğuran kadınlarda daha fazla görülür. Tıp dilinde uterus kanseri denir. Erken adet görmeye başlamak, geç adetten kesilmek, kilolu olmak, diabet hastalığının olması, hipertansiyonunun olması, kanamalarının eskiden beri düzensiz olması rahim kanseri riskini arttırır. Yıllık jinekolojik kontrollerle bu tür kanseri önceden teşhis etmek mümkün” dedi.
Üreme çağında doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda, rahim ve yumurtalık kanserlerin görülme oranlarında belirgin bir azalma olduğu belirten Şatıroğlu, “Amerika-Pittsburg Üniversitesi’nde, yaklaşık 23000 doğum kontrol hapı kullanan kadın ile aynı sayıda hap hiç kullanmamış kadın üzerinde yapılan araştırmada doğum kontrol haplarının rahim kanseri riskini %42, yumurtalık kanseri riskini ise %46 oranında azalttığı görülmüş.
Kamuoyunda var olan yanlış bilginin aksine doğum kontrol hapları düzenli kullanıldığında kanser riskini azaltıyor. Örneğin 8 yıl boyunca doğum kontrol hapını sürekli kullanan kadınlarda rahim kanseri riski %86, yumurtalık kanseri riski ise %62 oranında azalıyor. Ayrıca doğum kontrol haplarını bıraktıktan sonra bile bu koruma etkisi 15 yıl boyunca devam ediyor” diye vurguladı.
29.7.2011 - 9404
|