|
Ramazan'ın sıcak yaz günlerine gelmesi ve açlık süresinin uzun olması mide rahatsızlıklarında artışlar yaşanmasına sebep oluyor. Özellikle iftar ve sahurda yanlış ve sağlıksız beslenme reflü hastalarında bazı sağlık problemlerine yol açabiliyor. Bu sebeple reflü hastalarının oruç tutarken çok dikkatli olmaları ve sahur öğününü kesinlikle atlamamaları gerekiyor. Uzun süre aç kalmak ve aşırı sıcaklar mide hastalarını etkileyebilir Ramazan ayının yaz mevsimine denk gelmesi ve açlık süresinin uzaması sebebiyle yeme alışkanlıkları tamamen değişir. Bu duruma aşırı sıcakların da eklenmesiyle reflü, ülser ve gastrit gibi mide hastalıkları olan kişiler bazı problemler yaşayabilir. Uzun süreli açlığın asid fazlalığına sebep olabileceğini belirten Central Hospital'dan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. M. Rafet Yiğitbaşı, "Ancak bu durum oruç tutan kişilerde farklılıklar gösterebilir. Mide salgıları ve asidin uyarılmasında önemli olan bir diğer faktör de salgılamanın beyinsel fazıdır. Kişinin ibadet düşüncesi ve bu durumu beyinsel olarak kabul etmesi asid üretiminin etkinliğinin yitirmesine sebep olabilir. Asid üretiminin ikinci evresi olan midesel faz ise, midenin boş olması nedeniyle aktif olamaz ve asid üretimi minimum seviyeye iner." dedi. Oruç tutmadan önce uzman bir hekime danışılmalı Sanılanın aksine oruç tutmak, asid fazlalığının olumsuz etkileyeceği mide rahatsızlıklarında zararlı bir etki oluşturmaz. Ancak aktif ülser ve gastriti bulunan ya da mideye dokunan ilaçlar almak zorunda olan hastaların oruç tutmadan önce uzman bir hekime başvurması gerekir. İftarı 2 seansa bölün Reflü hastalığı; midede bulunan asit ve besinlerin yemek borusuna geri gelerek, bu bölgede tahrişe ve göğüs arkasında yanmalara sebep olmasıyla kendini belli eder. Reflüde asit fazlalığından daha çok yemek borusu ile mide arasındaki kapak mekanizmasının gevşemesi büyük rol oynar. Ramazan ayında reflü olasılığını azaltabilmek için öncelikle iftarda aşırı derecede yememek gerektiğini söyleyen Central Hospital'dan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. M. Rafet Yiğitbaşı, "Ayrıca baharatlı, yağlı ve kızartma benzeri yiyeceklerden de uzak durulmalıdır. Çay ve kahve tüketiminden kaçınmak da reflü olasılığını azaltan diğer bir yöntemdir. Bu tarz bir beslenme düzeni yerine hazmı kolay olan lifli gıdalar tercih edilmeli ve bol sıvı alınmalıdır. Yiyecekler mutlaka yavaş ve iyi çiğnenerek tüketilmelidir. İftar öğünü mümkünse en az 2 seansa bölünerek yapılmalıdır. İftardan sonra vücutta bir ağırlık hissi oluşabilir. Bu sebeple iftardan sonra kesinlikle hemen uzanılmamalıdır. Uzmanların reflü hastalarına tavsiyesi olan yatağa girerken midenin olabildiğince boş olması kuralı Ramazan ayı için de geçerlidir." diyor. Ramazan ayında uzun ve efor gerektiren bir ibadet olan teravih namazı da hem iftarda alınan enerjinin harcanmasına katkıda bulunur hem de reflü hastaları için önemli olan midenin boşalmasına yardımcı olur. Sahur kesinlikle atlanmamalı Ramazan ayında iftar haricinde sahur yemeğinin de oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Central Hospital'dan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. M. Rafet Yiğitbaşı, "Sahur öğünü hormonal biyoritme uygun olarak vücuda yeterli miktarda enerji sağlamaya yarar. Bu sebeple bu öğünün kesinlikle atlanmaması gerekir. Reflü hastaları sahurda hafif besinler yemeli, midelerini tamamen doldurmamalı ve yemekten sonra hemen yatmamalıdırlar. Mide rahatsızlıkları nedeniyle ilaç kullanan hastalar oruç tutmak istediklerinde, ilaç zamanlarının yeniden ayarlanması için hekimlerine mutlaka başvurmalıdır." dedi.
23.6.2015 - 17799
|