|
İdrara rahat çıkabilmenin kıymetini hiç bilmiyoruz! "Prostat oldum, gece 5 kere idrara çıkıyorum." veya "İdrarımı yapamıyorum." "Prostatit oldum 3 yıldır antibiyotik kullanıyorum geçmedi." "Prostat kanseri ameliyatı öneriyorlar ne yapmalıyım?" Bunlar etrafımızda sıkça duyduğumuz prostat şikayetleri... Prostat bezine bağlı üç hastalık görüyoruz: En sık görülen iyi huylu prostat büyümesi, prostatit ve prostat kanseri. İyi huylu prostat oluşumunda, prostat bezi büyüyerek idrar yollarında tıkanıklık oluşturur. Şikayetleri de buna bağlıdır. 40 yaş altındaki erkeklerde bu durum nadiren sıkıntı verirken, 50 yaşından sonra hastalığın belirtileri ve verdiği rahatsızlıklar da artmaya başlar. 60 yaşından sonra erkeklerin %50'sinde, 70 yaş üzerinde ise neredeyse yüzde 90'ında görülmektedir. Gece sık sık idrara çıkmak, idrarda basınç düşmesi ve çatallaşma, idrar yapmada zorluk en sık görülen şikayetlerdir. İlerleyen dönemlerde idrarı damla damla yapma, mesanenin tam boşalamaması, idrar kaçırma da başlar… Tüm bu şikayetler kişinin günlük yaşamını zorlaştırır. İyi huylu prostat büyümesinde tedavi mevcut şikayetleri azaltmaya yöneliktir. Bazı ilaçlar ve cerrahi yöntemler tedavide uygulanır. Prostatit, prostat bezi iltihabıdır. Prostat hastalıklarında mesanede kalan idrar, enfeksiyonu tetikler, sık sık prostat iltihabı veya idrar yolu enfeksiyonu oluşur. İdrar yaparken yanma, ağrı sızı, sık sık idrara gitme, idrar yapamama en sık görülen şikayetlerdendir. Diğer prostat hastalıklarından farklı olarak prostatit ise her yaştaki erkeklerde görülmeye başlamıştır. Cinsel problemler de diğer şikayetler arasındadır. Vücuttaki en inatçı iltihaplardan biri ve uzun süreli antibiyotik kullanımına rağmen kolay kolay geçmemektedir. Prostat kanseri, ise erkeklerde sık görülen bir kanser türüdür. Kansere bağlı ölümlerde ikinci sırada yer almaktadır. Prostat kanseri görülme sıklığı 60 yaşından sonra giderek artar. Kanser erken dönemlerinde belirti ve şikayet oluşturmaz. O nedenle tanısı geç konulmaktadır. Prostat kanseri belirtileri ortaya çıktığında veya tanı konulduğunda hasta tedavi şansını genelde kaybetmiş oluyor. O nedenle 50 yaş sonrası erkeklerde erken tanı için yılda bir kez prostat spesifik antijene (PSA) bakılması gereklidir. Tedavide prostat cerrahi olarak çıkarılır. Bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaç veya cerrahi müdahale sonrası ne yazık ki istenmeyen bazı yan etkiler görülebiliyor. İdrar kaçırma, iktidarsızlık bunlardan bazılarıdır. Prostat tedavisinde bitkisel çözümler Tüm bu hastalıkların tedavisinde geleneksel tıpta uygulanan bazı doğal yöntemler de kullanılabilir. Prostat hastalıklarının bitkisel tedavisinde kabak çekirdeği, nar, sülforafan içeren brokoli tohumu, cüce palmiye, ısırgan otu kökü kullanılabilir. Bitkisel tedavide bitki görüntüsü, o bitkinin hangi organ hastalıklarında kullanılacağına dair bize yol gösterir. Örneğin balkabağı ya da narın şekli prostatı andırır. Bu bitkilerdeki etken maddeler bir taraftan kas gevşetme özelliği ile idrar problemlerini rahatlatır. Bazıları ise prostattaki büyümeyi durdurur. Birçoğunun ise iltihap giderici etkisi vardır. Bu bitkiler uygun doz ve karışımlar kullanılarak prostat küçülmesi, idrarın normal akışına kavuşması doğal yollarla sağlanabilir. Prostat tedavisinde hacamatın önemi Prostat hastalıklarında kullanılan bir diğer geleneksel tedavi ise hacamattır. Hacamat tedavisinde prostata karşılık gelen bölgeler vardır. Bu bölgelere ehil ellerde yapılan hacamat tedavisiyle prostat hastalıklarında da fayda sağladığını görüyoruz. Bazı durumlarda hacamat tek başına fayda sağladığı gibi gerekli durumlarda bitkisel yöntemlerle desteklenerek prostatın daha hızlı tedavi edildiği de görülmektedir. Diğer önemli bir husus ise tüm bu hastalıklar oluşmadan önleyici bitkisel tedavi yöntemleridir. Belirli aralıklarla prostatta etkili bitkilerin kullanılması ve hacamat yaptırılması prostat hastalıklarında riski azaltabilir. Dr. Mustafa Eraslan, sağlıklı günler dilerim.
09.05.2022 - 1257
|