Bebeklere koronavirüsün bulaşmaması tedavi araştırmalarına kaynak oldu

UŞAK'ta, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Önder Çelik 'Bebeklere neden virüs bulaşmıyor?

Bebeklere koronavirüsün bulaşmaması tedavi araştırmalarına kaynak oldu

UŞAK'ta, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Önder Çelik 'Bebeklere neden virüs bulaşmıyor?' sorusundan yola çıkarak 15 kişilik ekiple yaptıkları araştırmalarla, farklı hastalıkların tedavileri için kullanılan birçok ilacın koronavirüsün insan vücuduna girmesini engellemek için kullanılabileceği sonucuna ulaştıklarını söyledi. Prof. Dr. Çelik, araştırmaları sonucu yazdıkları makalenin Dünya Sağlık Örgütü'nün tanıdığı 'Cell Mol Biol' dergisinde kabul edildiğini, ikinci makalelerinin ise değerlendirme aşamasında olduğunu kaydetti.

Uşak'ta, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Önder Çelik, hamile olan kadınların koronavirüse yakalanmasına rağmen doğan çocuklarda virüse neden rastlanmadığını araştırarak yola çıktıklarını belirterek, Türkiye'nin değişik üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinde görev yapan 15 akademisyenden oluşan bir ekiple, 'Virüsler, akciğer, gebelik ve plasenta' ile ilgili 1992- 2020 yılları arasında çıkan yaklaşık 3 bin 100 makaleyi 40 gün içinde okuyup sentez ettiklerini ve iki farklı makale hazırladıklarını söyledi. Anne karnındaki bebeklerde bulunan 'plasenta' denilen bebek eşinin, annedeki koronavirüsün bebeğe geçmesini engellediğini ifade eden Prof. Dr. Çelik, bu koruyucu sistemin özellikleri ile yetişkin akciğerleri arasında bir bağlantı kurmaya çalıştıklarını kaydetti. Prof. Dr. Çelik, "Başlangıçta gebelerde koronavirüs enfeksiyonu olmasına rağmen bebeklere geçmemesi bizi aslında bu konuya yönlendiren temel olaydı. Ancak bebeklerdeki araştırmamız esnasında 'plasenta' dediğimiz bebek eşiğinde koruyucu bir sistemin virüsün bebeğe geçmesini engellediğini gördük ve çalışmalarımızın boyutu değişti aslında. 1992 yılından 2020 yılına kadar olan, internetteki uluslararası kabul görmüş bütün makaleleri değişik üniversitelerde görev yapan 15 meslektaşımız ile indirip tek tek günlerce değerlendirdik, yaklaşık 35-40 gün boyunca ve sonuçta bir senteze vardık. Asıl amacım, 'Bebeklere neden virüs bulaşmıyor?' sorusuna cevap bulmaktı. Ancak, bulgular bizi bebeklerdeki koruyucu mekanizmanın insan akciğerlerinde olup olmadığına araştırmaya itti. Daha sonra bebek plasentasıyla, bebeğin eşiğiyle insan akciğerlerinin savunma mekanizmalarını karşılaştırdığımız zaman, aradaki farkın çok büyük farklar olduğunu, moleküler düzeyde farklar olduğunu saptadık. Buradan, virüsün neden akciğerde tedavi edilmesi zor hasar oluşturduğuna dair veriler elde ettik" dedi.

'VİRÜS HÜCREYE HASAR VERMEK İÇİN BİRDEN FAZLA YOL KULLANIYOR'

Güncel koronavirüs tedavilerinin, virüsün insan vücuduna girmek için kullandığı ACE2 yolağı üzerine odaklandığını belirten Prof. Çelik, virüsün en az 6 farklı yol (Proteasome, NF-kB, CME, Caveolin, PAK1, LXs) ile hücreyi etkilediğini ve tedavi yöntemlerinin buna göre planlanması gerektiğini ifade etti. Çelik, "Bilinenin aksine normalde koronavirüsün hücre eşiğine ACE2 yolağıyla girdiğini hepimiz biliyoruz. Ancak bunun dışında 6 farklı yolak daha kullanıyor acı eşiğine girebilmek için. Dolayısıyla tedaviyi planlarken sadece acı eşiği yolağı üzerinden değil, diğer 6 yolağı da göz önünde bulundurarak tedavi protokollerini belirlemek gerekir. Bir de bizim saptadığımız en önemli bulgulardan bir tanesi şu; virüsün hücre hasarı oluşturması için illa hücre eşiğine girmesi gerekmiyor. Hücre yüzeyinde bazı reseptörler var, özellikle 'kaveolin' dediğimiz reseptörler var akciğer üzerinde, virüs buraya tutunarak işin açıkçası bombanın pimini çekmiş oluyor. Hücre eşiğine girmeden hedefi yok edebilme gücüne sahip. Kaveolin reseptörlerini biz bebeğin eşiğinde göremiyoruz, sadece gebeliğin erken dönemlerinde bir miktar ortaya çıkıyor ve sonra kayboluyor. Dolayısıyla bebeği virüs atağından, virüsün bulaşmasından koruyan bu reseptör yolaklarının insan akciğerlerinde çok fazla miktarda olmaması, insanları bu hastalığa karşı dirençsiz hale getiriyor. Bugüne kadar kullanılan tedaviler ACE2 yolağına yönelik tedaviler ve virüsü öldürmeye yönelik tedaviler. Ancak hiçbir tedavi tek başına yeterli değil, çünkü virüse özgün bir ilaç yok bundan sonra da virüse özgün tek bir ilaç dizayn edilmesi mümkün değil, çünkü virüsün hücreyi yok etme şekilleri çok farklı" diye konuştu.

'ELİMİZDE VİRÜSÜ BLOKE EDEBİLECEK BİRÇOK İLAÇ VAR'

Yaptıkları araştırmalar sonucunda, farklı hastalıkların tedavileri için kullanılan birçok ilacın koronavirüsün insan vücuduna girmesini engellemek için kullanabileceklerini söyleyen Çelik, şöyle devam etti:

"Virüsün hangi kapıları kullanarak hücre içine girdiğini biz biliyoruz. Bu kapıları kapatabilecek elimizde materyal ve ilaçlar var. Ekstradan bir ilaç yapmamıza gerek yok. Şu an tüm dünyada uygulanan ilaç protokolleri bir miktar tedavi edebiliyor virüsü. Özellikle erken dönemde hastalık daha kötü hale gelmeden, yoğun bakım şartlarına ihtiyaç duymadan ilaca başlanırsa ki, bizim ülkemizde tedavi protokolü bu şekilde, bu konuda bilim komisyonunun başarılı çalışmaları var bunu da buradan takdirle karşılıyorum. Ancak bunlar yeterli mi, yeterli değil, hızlı bir şekilde tedavi protokollerinin değiştirilmesi ve bizim önerdiğimiz ilaçlarında gündeme alınmasını biz hasta sağlığı açısından pandeminin erken dönemde sonlanması açısından faydalı buluyoruz. Virüs, hücre dışındaki bir reseptöre tutunarak da hücre eşiğine girmeden hücreyi harap edebiliyor. Kaveolin yolakları bebek plasentasında hiç yok, biz hiç saptayamadık, sadece gebeliğin erken dönemlerinde var. Ancak insan akciğerlerinde kaveolin yolakları çok fazla miktarda bulunuyor. Bu da akciğerleri virüse karşı duyarlı hale getiriyor. Kaveolin yolağını bloke etmeniz lazım. Kaveolin blokeli ya da düzleştirici ilaçlar var elimizde. Bilimsel konular olduğu için bunların isimlerinden bahsetmeye gerek yok. Bu yolağı bloke edebilirsek, hücre hasarını minimize edebiliriz. 'Artı lipoksin yolağı' dediğimiz başka bir yolak var, bu bizim 'infilometial' dediğimiz başka bir yolağın ikinci ayaklarından bir tanesi, bu yolağı da sürekli aktif tutmamız gerekiyor. Özellikle, 'lipoksin A4 yolağı' dediğimiz bir yolak var ki, hücreye subap, yani oksijen sağlıyor, koruyucu bir mekanizma. Bu yolağı aktif tutabilecek ilaçlar da elimizde mevcut. Yani yolaklar ve ilaçları var elimizde, kaveolin yolağı blokeli ilaçlarımız var, lipoksin yolak aktivatörü ilaçlarımız var. Hücreyi öldüren NFKB yolağını bloke eden ilaçlarımız var. Misal gebeler de progesteron denen bir hormon salgılanıyor çok fazla miktarda. Bu hormon bizim bahsettiğimiz NFKB yolağını kendiliğinden bloke edebiliyor. Dolayısıyla progesteron türevi ilaçlarında, biz bu tedavi süreçlerinde nasıl kullanılabileceklerine dair fikirlerimizi makalemizde belirttik."

'MAKALEMİZ ULUSLARARASI BİR DERGİDE KABUL GÖRDÜ'

Yaptıkları araştırmalar neticesinde, elde bulunan ilaçlara ek olarak makalede anlatılan ilaçlarla koronavirüsün insan vücuduna girmesini veya girmiş virüslerin hasar verme oranını engelleyebileceklerini ifade eden Prof. Dr. Çelik, araştırmaları sonucu yazdıkları makalenin Dünya Sağlık Örgütü'nün tanıdığı 'Cell Mol Biol' dergisinde kabul edildiğini, ikinci makalelerinin ise değerlendirme aşamasında olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Çelik, makaleleri ile ilgili şu bilgileri verdi:

"Virüsün hücre içine hangi yolaklığı kullanarak girdiğini tek tek ortaya çıkardık. Bu yolakları şematize ettik, resimlerini çizdik ve bu yolaklara etkili piyasada kullanılan elimizde mevcut ilaçlar var mı diye bunları araştırdık ki; biz yaklaşık altı farklı yolağın varlığını gösterdik. Bu yolaklar bilinen yolaklar ancak virüsün bu yolakları kullanıp kullanmadığı net değildi. Literatür taramamızda bu yolaklar aracılığı ile hücre içine girebileceğini biz gördük ve bunları makale haline getirdik. Makalemizin temelinde virüs ile mücadelede kullanılacak yeni ilaçların neler olması gerektiğine dahil düşüncelerimiz yatmaktaydı. Hızlı bir şekilde ilaç dizayn etmek şu an mümkün olmadığı için mevcut ilaçları kullanarak bu yolakları bloke veya aktif etmek mümkün olur mu diye biz çalışmamızı devam ettirdiğimiz zaman bizim bahsettiğimiz yolakların tümüne etkili ilaçların zaten şu an da kullanımda olduğunu biliyoruz. Makalemizde bu ilaçların tümünden bilimsel olarak bahsettik. Kullanım şekillerinden, yan etkilerinden normal insanlarda kullanımı, gebelerde kullanımından tek tek bahsettik. Bu ilaçları tabi koronavirüslü hastalarda kullanılmasına yönelik bizim herhangi bir önerimiz olamaz, yani buna bir üst kurum karar verir. Bakanlık karar verir, hükümet karar verir biz sadece bilimsel verimizin koronavirüslü hastaların tedavisini daha da iyileştireceğini, ölüm oranlarını ve enfeksiyona yakalanma oranlarını belirgin olarak azaltacağını bu makalemizde dile getirdik. Uşak İl Sağlık Müdürlüğümüz aracılığıyla makalemizi Sağlık Bakanlığımıza da ilettik. Kovid Bilim Komisyonu'yla paylaşılması amacıyla oraya da ilettik."

Çelik, Covid-19 ile mücadele sosyal mesafenin korunması, hijyen kurallarına uyulup, dengeli beslenme ve sıvı tüketimine dikkat edilmesini de önemli olduğuna dikkat çekti.

16.5.2020 - 45408



Konuyla İlgili Sorular
İlgili Forum Konuları

SAĞLIK HABERLERİ Tüm Haberler Sağlık Haberleri Rss

FOTO GALERİ Tüm Foto Galeriler
Diş Fırçanızı Karanlık Yerde Tutuyorsanız Dikkat! Tehlike Saçıyor
Diş Fırçanızı Karanlık Yerde Tutuyorsanız Dikkat! Tehlike Saçıyor
Yumurtayı Pişirmeden Önce Yıkamak Ne Kadar Doğru?
Yumurtayı Pişirmeden Önce Yıkamak Ne Kadar Doğru?
Kan Lekeli Yumurta Yenir mi?
Kan Lekeli Yumurta Yenir mi?
Lahana Yapraklarını Göğsünüze Sarın, Faydası İnanılmaz
Lahana Yapraklarını Göğsünüze Sarın, Faydası İnanılmaz

SAĞLIK VİDEOLARI Tüm Videolar
Sağlık Video Göziçi İğne Nedir? Neden Yapılır? İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Göziçi İğne Nedir? Neden Yapılır? İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Yakını Görememe ve Tedavisi İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Yakını Görememe ve Tedavisi İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Botoks Nedir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Botoks Nedir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Katarakt Ameliyat Sonrası Gözlük İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Katarakt Ameliyat Sonrası Gözlük İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi

 

[Hata Bildir]