|
“Herşeye karşı ilgi azalması başlar”
“Depresyonda her şeye karşı genel bir ilgi azalması, hayattan zevk alamama ön plandadır” diyen Dr.Hülya Soylu, “Kişinin arkadaşlarına, ailesine, sevdiklerine, çevreye, uğraşılarına karşı duygusal bağları oldukça zayıflar. Karamsarlık, umutsuzluk, geleceğe dair beklenti kaybı, genel bir keder-hüzün hali ile birlikte giden duygusal bir çökkünlük tabloya hakim olur.
Depresyondaki kişi kendini yetersiz, değersiz, başarısız hisseder ve dış dünyadan uzaklaşır. İçe kapanma, konuşmada azalma , ağlamaya eğilim yanında agresif davranışlar da sergileyebilirler. Hatta gün içinde değişen duygulanımlar görülebilir. Hastaların sık sık ağladıkları, bazen de gülebildikleri izlenir. Gün içinde hiç sıkıntı hissetmedikleri, zaman zaman da birkaç gün süren normal duygulanım tanımlayabilirler” diye konuştu.
“Depresif duygular sabah saatlerinde ortaya çıkar”
Genellikle sabah saatlerinde depresif duyguların daha yoğun yaşandığına dikkat çeken Dr.Soylu, şöyle konuştu: “Akşama doğru bu duygularda kısmen rahatlama görülür. Bu durum uyumakta zorluk çekmeyen, ancak gece boyunca sık uyanan ve sabah erken uyanıp tekrar uyuyamayan hastalarda daha sık rastlanılan bir durumdur. Tam tersi durumda ise; yani uykuya dalmakta zorluk yaşayan ama gece boyunca rahat uyuyan hastaların sabah kendilerini daha iyi hissettikleri, akşama doğru kötüleştikleri saptanmıştır.”
“Sürekli yatma ihtiyacı hissederler”
“Depresyondaki hastalarda genel bir enerji azalması görülür” diyen Dr.Hülya Soylu, “Günlük işlevlerini sürdürmekte zorlanırlar ve her davranışları sanki aşırı bir çabayı gerektiriyor gibidir. Sürekli yatma ihtiyacı hissederler ve sabah kalkmakta, işe gitmekte zorlanırlar.
Kişisel bakımda azalma ve genel görünümünde eskiye oranla bir özensizlik hali dikkati çeker. Bu kişiler genellikle alçak ses tonuyla ve yavaş yavaş konuşurlar ve konuşmada azalma belirgin hale gelir. Ayrıca karşısındaki kişiye ilgilerini kaybetmişlerdir, göz teması bile kurmayabilirler.
İleri dönemde ise halsiz, bitkin, bakımsız, omuzlar çökkün, ağır hareket eden bir davranış şekli sergilerler ve bu ya kişiler hiç konuşmazlar ve yada sorulara cevap vermezler. Bir grup hastada da aşırı sinirlilik, huzursuzluk, yoğun sıkıntıdan dolayı yerinde duramama, sürekli şikayet etme, kötümser ve muhalif bir davranış içinde olma hali gözlemlenir” diye konuştu.
“İleri dönemde intihar eyilimi ortaya çıkar”
“Hastalığın tedavi edilmediği durumlarda ileri dönemlerde, hastanın hissettiği umutsuzluk duygusu, karamsarlık ve gelecek beklentisinin kalmaması intihar olasılığını gündeme getirir” diyen Dr.Soylu, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu tür hastalarda yineleyen ölüm düşünceleri görülür. Bazıları intihar için tasarı hazırlarken, bazılarında sadece intihar etme düşüncesi vardır yada girişimde bulunabilir.
Basit konularda bile karar vermekte güçlük çekerler yada daha önceden verdikleri kararlarla ilgili pişmanlık, kendini kınama ve suçluluk duyguları yaşarlar. Çevresindeki kişilerin ikna çabaları sonuçsuz kalır, çünkü kişi; bu düşünceyi aklından çıkaramadığını, sürekli olarak aynı konuyu düşündüğünü ifade eder.”
Depresyonun ağırlığı ölçüsünde eşlik eden bedensel bulgulara sık rastlanır. İştah genellikle azalmıştır ve belirgin kilo kayıplarına yol açar.
Bazı hastalarda sıkıntıya bağlı aşırı yemek yeme ve kilo alma görülebilir. Depresif hastarda görülen kabızlık; yemek yemede azalma , az su içme ve hareketlerde yavaşlamaya bağlı olarak ortaya çıkabilir.
Cinsel istek kaybı da önde gelen yakınmalardandır ve özellikle erkek hastalar, temelinde depresyon yatan bu yakınmalarından dolayı ürologlara veya diğer dallardaki hekimlere sık başvururlar. Depresyonun tedavi edilmesiyle birlikte bu sorunlar da ortadan kalkar. Ayrıca kadın hastalarda da libido azalması, adet düzensizliği, dismenore(ağrılı regl dönemleri), amenore ( adet görememe) ortaya çıkabilir ve bu şikayetlerde erkek hastalarda olduğu gibi tedaviyle tamamen düzelir.
1.7.2010 1 - 1446
|