Fıtık Tedavisinde Yeni Yöntem: Proloterapi

Boynunuz sürekli ağrıyor, çok stresli günler yaşıyor ve her sabah vücudunuz ağrılı bir şekilde kalkıyorsanız, fıtıkla ilgili bu önerileri dikkate alın.

Fıtık Tedavisinde Yeni Yöntem: Proloterapi

Boyun fıtığı, omurlar arasındaki disklerde bulunan jel benzeri sıvının, diskin şeklini değiştirmesi ya da disk içinden dışarı çıkmasıdır.

Disklerin bir bölümü ya da disk içinde bulunan sıvı, omurların arasından çıktığında, çevrede bulunan kaslara ve sinirlere baskı yapar. Bu baskı neticesinde, hafif (boyun tutulması gibi) ya da şiddetli ağrılar görülebilir. Bu tip ağrılar ve buna bağlı olarak boyun hareketlerinin kısıtlanması, boyun fıtığı belirtileri arasında ilk sırada geliyor.

Türkiye Proloterapi ve Ağrı Kliniği kurucusu Uzm. Dr. İlker Solmaz, boyun fıtığı hakkında ve tedavisinde kullanılan yeni yöntem hakkında açıklamalarda bulundu.

Küçük yaşlarda başlıyor

Aslında, vücuda bir bütün olarak yaklaşmak gerekiyor. Bütün kemikleri bir arada tutan bağlarımız var. Bu bağların temel görevi, kemikleri tutmak ve taşımak olarak biliniyor.  Bu bağlar, ne zaman yıpranırsa fıtık oluşumu başlar, diyen Dr. İlker Solmaz, bağların hasar görmesinin küçük yaşlardan itibaren görülen duruş bozukluğundan kaynaklandığını ifade etti

Duruş bozukluğu önemli etken

Yanlış yatma, kilo, duruş bozukluğu, yük kaldırma ağrıların sebebidir. Bu ağrılar, bağ dokularını zedeler. Bu bağların zedelenmesi neticesinde yastık görevi gören disk, dışarı doğru fıtıklaşır. Herhangi bir bölümde ortaya çıkan sorun, diğer bölgeye zorlama şeklinde yansır. Bağların taşıyacağı yükler eşit miktardayken bir tarafa yığılan yük, domino gibi tüm vücudu etkiler.

Günümüzde uygulanan fiziksel egzersizler bağları değil kasları kuvvetlendirmek için uygulanıyor, açıklamasını yapan İlker Solmaz, bağları kuvvetlendirmek amacıyla proloterapi yöntemini kullandıklarını ifade etti.

Amaç, ağrı etkisini ortadan kaldırmak 

Tedavide ilk olarak, ağrı etkisini ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz, diyen Solmaz şöyle devam etti: "Proloterapi, kelime olarak, o bölgedeki dolguyu canlandırma, yenileme anlamına geliyor. Kemikleri birbirine bağlayan bu bağların yenilenmesi, kaslara göre çok zor. Yapılan her harekette, vücut burada oluşan arızayı gidermek için uzun zaman sarf ediyor.

Kilo vermek,  egzersiz yapmak, günlük hayatımızda değişikliklerde bulunmak, yatağı değiştirmek, uygun pozisyonda yatmak, günlük hayatımız içerisine egzersizi yerleştirmek ve rutine çevirmek, bunların hepsi boyun ve ağrılarımızı olumlu yönde etkileyecektir. "

Terapide şekerli su kullanılıyor

Bu terapide verilen solüsyonun adı, şekerli su. Bu tedavi, kompleks yöntemiyle işliyor. Hastadan hastaya şikâyette değişiklik olabiliyor. En sık, şekerli su yöntemini uyguluyoruz çünkü yan etkisi ya da uygulama zorluğu yok diyen Solmaz, şöyle konuştu:

"Bu şekerli su, omurgayı birbirine bağlayan bağlarda mikropsuz iltihap oluşturuyor. Vücudun doğal iyileşme mekanizması, iltihapla oluyor. Bu verdiğimiz komutla, hasarı ortadan kaldırıyor. Bağların iyileşmesini sağlıyor. 

Burada önemli olan, verilen solüsyondan çok solüsyonun nereye verildiği. Yani hastanın ayrıntılı bir fiziki muayenesi, bu yöntemde önemli bir etkeni ifade ediyor. Tedavi, kişiden kişiye değişmekle birlikte, 3-4 haftada bir 4-6 seansı kapsıyor. Ama bu, 10 seansa kadar da çıkabiliyor. Doğru ellerde uygulandığı zaman yan etkisi yok. "

Ağrılarınızı fark edin

Özellikle sıcak-soğuk hava değişimlerinde, ilkbahar dönemlerinde diz, bel, boyunda ağrılar; sabah kalkarken kolay kolay uyanamama, gece uyuyamama, sabah dinç bir şekilde kalkamama şikayetleri olabiliyor. Stres ya da depresyon, bağların büyük oranında hasar yapıyor. Stres, ağrıyı ağrı da stresi tetikleyen faktörler.

Ameliyat ağrıyı kesmez

Fıtık ameliyatlarına karşı birisiyim; fakat gerektiğinde tabi ki yapılması şart, açıklamasını yapan Solmaz, yapılan araştırmalar, Türkiye'deki demans sayısının artmasıyla, fıtık ameliyatlarının da arttığını gösterdi. Bunun sebebi, hastada görülen en ufak ağrı için EMAR isteniyor. Hastalar da buna alışmış. EMAR'da görülen fıtığın nedeni, bağlardaki gevşeklik ve yıpranma.

Yani emar, daha çok sonucu gösteriyor. Ağrının nedeni ise fiziki muayene ile anlaşılabilir. Bu durumda ameliyat, en son çaredir. Hastalara verilen fizik tedavi egzersizi, yeme içme düzeni ile o ağrılardan kurtulabilirler, dedi.

 

1.3.2014 1 - 13911



Konuyla İlgili Sorular
İlgili Forum Konuları

SAĞLIK HABERLERİ Tüm Haberler Sağlık Haberleri Rss

FOTO GALERİ Tüm Foto Galeriler
Diş Fırçanızı Karanlık Yerde Tutuyorsanız Dikkat! Tehlike Saçıyor
Diş Fırçanızı Karanlık Yerde Tutuyorsanız Dikkat! Tehlike Saçıyor
Yumurtayı Pişirmeden Önce Yıkamak Ne Kadar Doğru?
Yumurtayı Pişirmeden Önce Yıkamak Ne Kadar Doğru?
Kan Lekeli Yumurta Yenir mi?
Kan Lekeli Yumurta Yenir mi?
Lahana Yapraklarını Göğsünüze Sarın, Faydası İnanılmaz
Lahana Yapraklarını Göğsünüze Sarın, Faydası İnanılmaz

SAĞLIK VİDEOLARI Tüm Videolar
Sağlık Video Göziçi İğne Nedir? Neden Yapılır? İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Göziçi İğne Nedir? Neden Yapılır? İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Yakını Görememe ve Tedavisi İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Yakını Görememe ve Tedavisi İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Botoks Nedir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Botoks Nedir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Katarakt Ameliyat Sonrası Gözlük İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Katarakt Ameliyat Sonrası Gözlük İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi

 

[Hata Bildir]