|
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Kapaklı diyaliz merkezinden ve diyaliz hastalarından detaylar (Arşiv) İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şükrü Sever'in röportajı - İÜ Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sever: "Bilgisayar karşısında sıcak bir ortamda hiç hareket etmeden elimizin altında her türlü kalori verici yiyecekler, türlü zararlı içeceklerle birlikte keyifli ve kaliteli bir yaşam sürdüğümüzü zannederken, çok az yürüyerek arabadan arabaya geçerek, yürüyen merdivenlerden veya asansörlerle çıkarak kaliteli bir yaşam sürdüğümüzü söylerken aslında çok kalitesiz bir yaşam sürüyoruz ve bu da sağlığı olumsuz yönde etkiliyor" MESUT KARADUMAN - İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şükrü Sever, kaliteli yaşam zannedilen aşırı beslenme imkanı ve çok hareket etmeyi gerektirmeyen ulaşımdaki kolaylıkların aslında kalitesiz ve insan sağlığını tehdit ettiğini bildirdi.
Sever, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kronik böbrek yetersizliğinin, hem dünya da hem de Türkiye'de çok önemli bir sağlık sorunu olduğunu anlattı.
Araştırmalara göre Türkiye'de nüfusun yüzde 15'inde kronik böbrek hastalığı olduğunu belirten Sever, "Toplum olarak böbrek hastalıkları yönünden önemli bir risk altında olduğumuzu bilmemiz lazım. Böbrek hastalıkların ve böbrek yetersizliğine yol açan çok önemi iki sebep var, şeker hastalığı ve hipertansiyon. Maalesef bu iki sağlık sorunu da çok fazla sayıda insanı etkiliyor. Ülkemizde erişkin yaş grubunda ortalama üç kişiden birinin tansiyonu yüksek, altı kişiden bir tanesinde şeker hastalığı var" diye konuştu.
Sever, yaşlı insanlarda böbrek yetersizliği, şeker, hipertansiyon hastalığın görülme sıklığının daha fazla olduğunu ancak, geçmiş yıllara göre bu hastalıkların daha genç insanlarda da ortaya çıkmaya başladığını vurguladı.
Böbrek yetersizliği, şeker ve hipertansiyon hastalıklarının genç nesillerde de görülmeye başlamasının önemli bir nedeninin yaşam tarzının giderek daha sağlıksız bir şekilde yön değiştirmesi olduğunu belirten Sever, şöyle konuştu:
"Giderek daha az hareketli bir toplum olmamız. Beslenmemizin daha az sağlıklı bir şekilde olmuş olması, stresin artması, böbrek hastalığının giderek artmasına yol açıyor. Sigara hem hipertansiyon için hem şeker hastalığı hem de böbrek yetersizliği için önemli bir risk faktörüdür. Sigara, bu hastalıkların tümünün kötü sonuçlarını zararlı sonuçlarını ortaya çıkartmakta çok önemli tetikleyici bir faktör. Bilgisayar karşısında sıcak bir ortamda hiç hareket etmeden elimizin altında her türlü kalori verici yiyecekler, türlü zararlı içeceklerle birlikte keyifli ve kaliteli bir yaşam sürdüğümüzü zannederken, çok az yürüyerek arabadan arabaya geçerek yürüyen merdivenlerden veya asansörlerle çıkarak kaliteli bir yaşam sürdüğümüzü söylerken aslında çok kalitesiz bir yaşam sürüyoruz ve bu da sağlığı olumsuz yönde etkiliyor."
"Böbrek yetersizliği, şeker ve hipertansiyon hastalıkları dünyanın ortak sorunu"
Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin ulaşım konusunda yeteri kadar ileride olmaması ve yeterli beslenme imkanına sahip olamamalarının, sağlık konusunda bu ülkelerin diğer ülkelere göre avantajlı kıldığını belirten Sever, böbrek yetersizliği, şeker ve hipertansiyon hastalıklarının bütün dünyanın ortak sorunu olduğunu ifade etti.
Mehmet Şükrü Sever, şunları kaydetti:
"Bütün gelişmiş ülkelerin, modern hayat sürdüren ülkelerin ortak sorunlarıdır. Avrupa'da, Amerika'da bu bahsettiğim sorunların önemi çok farklı değil aynıdır. Amerika'da bu hastalıklar daha ön planda ve daha önemli bir sağlık sorunu durumundadır. Amerika'nın bizden daha şişman, bizden daha da az sağlıklı beslenen bir toplum olduğunu söylemek mümkün. O nedenle bütün diğer toplumlarda da bu yönde önemli girişimler başlatılmış durumda ve genel olarak farkındalığın Batı toplumlarında giderek artmaya başladığını söyleyebilirim. Belki az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin bu konuda avantajı olduğunu söylemek mümkün. Çok iyi beslenmemiş olmak da bazen iyi bir avantaj olabiliyor. Çok daha fazla hareket ediyor olmak ulaşım imkanlarının az olması da avantaj oluyor. Genel olarak Batı toplumlarının hepsinde bu sorun var."
Şeker ve hipertansiyon hastalığının olabildiğince geç ortaya çıkmasını sağlamak adına çok basit önlemlerin alınabileceğini bildiren Sever, günlük tuz tüketiminin azaltılmasının tansiyonu önleyici bir faktör olduğunu, şekeri azaltmanın da şeker hastalığının, diyabetin ortaya çıkmasını önlemek adına çok önemli olduğunu aktardı.
Sever, sözlerini, "Hastalıkların erken tespit edilmesi çok önem taşıyor. Bu nedenle 6 ayda bir check up yaptırmak, basit idrar ve kan tahlilleri yaptırmak ile hastalığın erken dönemde saptanabilmesiyle hastalığın önüne geçmek de etkili olabilir" diye tamamladı.
15.3.2016 - 20369
|