Saç dökülmesi tedavisinde ilaç tedavilerinin yeri çok önemlidir.
|
|
|
|
|
|
Finasterid ve minoxidil ulaslararası etken madde isimleri olup bu ilaçlardan en önemli ve en çok kullanılanlardandırlar.
Bu 2 ilacın yanı sıra deneysel çalışmaları devam eden ancak FDA onayı veya DSÖ önerisi olmadığı için henüz yaygın kullanım bulamayan bazı önemli ilaçlar vardır. İneoseteron asetat, flupamid,spirinolakton,hyalünonik asit, topikal östrojen uygulamaları, sitokrom p-450 aromataz enzimi ketokonazol bunların arasında sayılabilr. Bu ilaçların piyasa ismi değil ilaçların etken maddelerinin ismi olduğunu bir daha belirtmekte fayda var.
Bu ilaçlar en çok saç ekimi öncesinde ve saç ekim sonrası uygulanır. Saçları dökülen kadın ve erkek hastalar tıbbi bir işlem yaptırmadan önce mutlaka bir takım ilaçlar denemiş olurlar. İlk olarak finasterid' i ele alacak olursak etkisi testesteronun daha potent formu olan dihidrotestesterona dönüşümünün engellenmesi esasına dayanır.
Bu dönüşümü sağlayan enzim 5 alfa redüktaz'dır. İşte finasterid bu enzimi bloke eder. Geri dönüşsüz olan bu dönüşümün önlenmesi androjenlerin saçlı deri üzerindeki zayıflatıcı etkisini azaltmış ve dökülme engellenmiş olur. Bazı ürolojik hastalıklarda 5 mg lik formu kullanılmasına karşın saç dökülmesinde günlük 1 mg akınması yeterli olmaktadır. Ancak gebelikle kullanılmaması gerekmektedir. Çoğunlukla tablet formu kullanılmasına rağmen son yıllarda topikal formu da geliştirilmiştir. Minoxidil ile sinerjik etki gösterdiğine yani beraber kullnıldığında birbirlerinin etkilerini arttırdıklarına ilişkin çalışmaları vardır.
İkinci olarak yukarda bahsettiğimiz minoxidil'i ele alırsak uzun yıllar antihipertansif (tansiyon düşürücü) olarak kullanılan bu ilacın yan etkisi dolayısıyla kılları güçlendirdiği tesbit edilince topikal olarak kullanılmak üzere % 2 lik ve % 5 lik losyon formları piyasaya sürülmüştür. %5lik formu %2 lik formdan ortalama % 50 daha etkilidir.
Kan damarları üzerinde genişletici etki oluşturarak tansiyonu düşüren bu ilaç muhtelemen topikal olarak kullanıldığında da aynı etkiye sebep olmakta ve foliküllerin beslenmesini kolaylaştırmaktadır. Bilinen önemli bir yan etkisi yoktur ancak kaşıntı, yanma, akne oluşumu ve kontakt dermatit oluşturabilir.
İlacı bırakmakla kısa sürede geçen bu yanetkilerinin yanında en önemli yan etkisi çok ender de olsa hipotansiyon (tansiyon düşüklüğü) dur. Daha etkili olması dolayısyla %5 lik formu erkeklere %2 lik formu kadınlara önerilmektedir. 6-9 aylık kürler halinde,sabah akşam kullanılması gerekmektedir. Normalden fazla miktarda kullanıldığında özellikle alın kısmında akmaya bağlı olarak kıllarda kalınlaşma olabilir.
Hastanın bu konu hakkında uyarılması gerekir. Burada önemli olan saç ekimi işlemi yaptıran veya saç ekim işlemi düşünen hastaların bu ilaçları kullanmadan önce mutlaka hekime danışmaları gerektiğidir. Çünkü saç ekimi öncesinde bu ilaçların kullanılmaması gereken bir dönem olduğu gibi saç ekim işleminden sonra da başlanabileceği belli bir bekleme süresi vardır.
26.6.2012 - 11007
|
|