Sağlık Bakanlığı Acil Tıbbi Hizmetler Genel Müdürü Coşkun Açıklaması

Sağlık Bakanlığı Acil Tıbbi Hizmetler Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Coşkun, Van'ın Gürpınar ilçesi Yalınca köyü Çeli mezrasında hayatını kaybeden Muharrem Taş'ın ölümüyle ilgili  "Biz kendi kendimizi eleştirmesini de bilmeliyiz. Varsa bir noksanımız bunu ortaya koymamız ve ona yönelik de çözüm üretmemiz gerekiyor" dedi.

Coşkun, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde Bursa Kamu Hastaneleri Birliği'nin desteğiyle Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nce düzenlenen 3. Bursa Eğitim Günleri Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, hastanelerin acil servislerine yapılan müracaat sayısının fazla olmasının kendilerini şaşırttığını söyledi.

Bu durumun geri planının araştırılması gerektiğini ifade eden Coşkun, "Aslında biz bunları biliyoruz. Biliyoruz ama oralara yapılacak radikal girişimlerin de başka şeylere sebep olabileceğini biliyoruz. Ama mutlaka masaya yatırılması gereken bir konudur. Bunun üzerinde çalışıyoruz. İnşallah bu acillerle ilgili konuyu bütünleşik bir yapıyla çözmek için gayret ediyoruz. Gerçekten acil olup da yatırılan, gözleme alınan ve ameliyata alınan hasta sayısı çok az" diye konuştu.

Van'ın Gürpınar ilçesi Yalınca köyü Çeli mezrasında hayatını kaybeden Muharrem Taş'ın ölümüyle ilgili de açıklamalar da bulunan Coşkun, şunları kaydetti:

"Biz kendi kendimizi eleştirmesini de bilmeliyiz. Varsa bir noksanımız bunu ortaya koymamız ve ona yönelik de çözüm üretmemiz gerekiyor. Yani korkularımızdan kaçmamamız gerekiyor. Varsa bir problem, onun üzerine gitmemiz gerekiyor. Van'daki bu çağrı, iki tane kardeş, Van, ilçe Gürpınar, köy Yalınca köyü ve Çeli mezrası... Çeli mezrasında iki kardeş yaşıyor. Köye mesafesi 10 kilometre yakın ve yol tamamen kapalı. Düşünün ülke kaynaklarımız var. Bir ihtiyaçlar var, bir de kaynaklar var. Bu kaynaklarla bu ihtiyaçları karşılamamız gerekiyor. Sonuçta bu kaynaklar bize millet tarafından emanet edilmiş şeyler. Bu emaneti de en efektif şekilde kullanmak durumundayız. İnsan hayatı kutsaldır ve çok önemlidir. Böyle bir şey gördüğümde ilk gözümün önüne gelen, kendi torunum, kendi çocuğumdur. Hiç fark etmez, aynı hissiyatı taşırız. 'Kişi istediği her yerde bulup da ulaşma ve ulaşamadığı zaman sorun yaşama konusunda, bu kadar da özgürlük konusunda sıkıntı yaşanabilir mi?' Yaşanabilir. Bunu oturup kişinin kendi başına düşünmesi gerekir."

Coşkun, Türkiye'nin "112 numarası"nı Avrupa Birliği'nden önce kullanmaya başladığını belirterek, "112, Türkiye'de en bilinir numaradır. İlgili çocuğumuzun babası veya ailesi, ararken, bir jandarma karakolunun numarasını aramış. Yani aslında 112'yi arasa doğrudan. Bunu mesaj verme adına söylüyorum. Lütfen problem olduğu zaman 112'yi arayın" dedi. - Bursa

21.2.2014 - 13838