|
Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Dönem Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, sigara şirketlerinin gençlere yönelik stratejilerinin üniversite kampüslerine odaklandığını tespit ettiklerini bildirdi.
Taksim Eresin Otel'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Dağlı, sigara yasağının ardından yetişkinlerde sigara kullanımının düştüğünü, buna karşın gençlerde artış gösterdiğini belirtti. Dağlı, Türkiye'de 2003 ve 2009 yılları arasında ilk ve ortaöğretim okullarında yapılan "Küresel Gençlik Tütün Araştırması "nı anımsatarak, şöyle konuştu: "2009 yılında erkek çocukların yüzde 10, 2'si, kız çocukların ise 5, 3'ü sigara içmektedir. Üstelik sigara içmeyen erkek çocukların yüzde 10, 6'sı, kızların ise yüzde 9, 8'i bir yıl sonra sigaraya başlamayı düşündüklerini beyan etmişlerdir. Bu değerler de 2003 yılı ile karşılaştırıldığında büyük artış göstermiştir.
Araştırmalara göre, 15-24 yaş grubunda her gün sigara kullanımının yüzde 21 olduğunu vurgulayan Dağlı, "Sigara şirketlerinin gençlere yönelik stratejilerinin üniversite kampüslerine odaklandığını tespit ettik. Farklı üniversitelerde yüzde 21-48 arasında değişen oranlarda sigara kullanımı var " dedi.
Üniversitelerdeki kariyer günlerini ve ilanlarını, konuya ilişkin gazete kupürlerini de gösteren Dağlı, 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun sayesinde tütün tanıtım ve reklam sponsorlukları büyük ölçüde yasaklanmasına rağmen sigara şirketlerinin cep harçlığı kazanmak isteyen öğrencilere sigara tanıtımı yaptırdıklarını, ayrıca üniversitelerde gençlerin meslek seçmesine yardımcı olmak için düzenlenen "Kariyer Günleri " gibi etkinliklere katılarak, gençler arasındaki kurumsal itibarlarını pekiştirdiklerine dikkati çekti. Dağlı, sigara şirketlerinin üniversite kampüslerinde yürüttükleri 4207 sayılı Yasa'yı ihlal eden her türlü pazarlama faaliyetlerinin yasaklanması talebinde bulunacaklarını bildirdi.
Avukat Turgut Kazan da Türkiye'de ilginç bir demokrasi anlayışı bulunduğunu, yasak olması gereken her şeyin serbest, serbest olması gereken şeylerin de yasak olduğunu savundu. Dünya Sağlık Örgütünün Çerçeve Sözleşmesi uyarınca sigara endüstrisiyle kamusal ilişkinin kesinlikle yasak olduğunu hatırlatan Kazan, "Ancak bizde serbest. O kadar serbest ki anlı şanlı tütün firması yöneticilerine, öğrencilere hitap etme imkanı tanınması serbest.
Elif Dağlı, sigara konusunda en yetkili kuruluş olan TAPDK Başkanı'nın sigaralarda bağımlılığı artıran katkı maddeleri konusundaki duyarsızlığını ve uluslararası tütün firmalarının toplantısına katılmasını eleştirmiştir. TAPDK Başkanı ise Dağlı'ya 'kendisine hakaret ettiği' gerekçesiyle dava açmıştır " diye konuştu. Toplantıda gençler adına konuşan Avrupa Genç Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Baran Baş da "Biz gençler olarak sigarayı kampüslerimizde görmek istemiyoruz. Bu konuda atılacak tüm adımların da arkasındayız " dedi.
Beytepe Üniversitesi Öğrenci Kolektifi'nden Can Kaya da üniversitelerin üniversite-sanayi iş birliği adı altında sigara şirketlerine açıldığını savunarak, "Kariyer Günleri " kapsamında 8 Kasım 2010'da üniversiteye seminer vermeye gelen bir sigara şirketinin üst düzey yöneticisini arkadaşlarıyla yumurta atarak protesto ettiklerini söyledi. Kaya, "Arkadaşlarla 78 günümüzü Sakarya'da Tekel işçileriyle geçirdik.
Tekel işçilerine neler yaptıklarını gördük. Bu nedenle yöneticiyi yumurtalarımızla kovduk. Üniversitelerimizi piyasalaştırmaya çalışanlara hiçbir zaman izin vermiyoruz " diye konuştu. Avukat Sunay Akyıldız da hükümetin 4207 sayılı Yasa gereği tütün endüstrisiyle iletişime girmemek yükümlülüğü bulunduğunu, ayrıca bu endüstrinin üniversitelerden içeri girmesinin de kesinlikle yasaya aykırı olduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından Dağlı, Kaya ve Baş'a, üniversitelerde sigaraya karşı mücadelede destekleri için birer teşekkür mektubu ve ellerinde yumurta tutan sincap ve tavşan şekillerinde çikolatadan yapılmış birer sembolik ödül verdi. Can Kaya, "Daha önce yumurta attığımız için hep ceza almıştık, ödül almaya alışık değiliz " dedi.
5.5.2011 1 - 6960
|