Bir kadının hayatı boyunca kullandığı tampon sayısının yaklaşık 12 bin adet olduğunu düşünürsek, içeriğini bilmek bizim için gerçekten önemli.
|
|
|
|
|
|
|
|
Tamponlar, genellikle pamuk, reyon ve sentetik fiberden oluşuyor; ancak her üreticinin tamponu farklı içerikte olabiliyor. “Toksik şok sendromu” konusundaki gittikçe büyüyen farkındalık, kadınları bu ürünlerin içerisinde ne olduğunu sormaya sevk ediyor. Üreticiler ise ürünlerin tıbbi cihaz olarak düzenlenmeleri ve onaylanmalarından dolayı tamponların ve pedlerin yapılarını tamamıyla açıklamak niyetinde değil.
Şeffaflık yönünde talepler
Yapılan testler sonucunda pedlerin stiren, kloroetan ve kloroform gibi kimyasal salınım yapan maddeler barındırdıkları ortaya çıktı. Stiren, Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre, kanserojen bir madde. Yüksek dozda Kloroetan'a kısa süreli maruz kalmak ise nörolojik etkilerle sonuçlanıyor ve yüksek Kloroetan seviyesi, kas koordinasyonunda hasara ve baygınlığa sebep olabiliyor.
Kullanılan kimyasal seviyeleri, hukuki düzenlemeler tarafından kabul edilebilir ölçülerde. Ancak pek çok kadın açısından pedlerin yaydığı zehirli kimyasallar, göreceli olarak düşük seviyede olsa da varlıkları bile kadınlar için sağlık endişesi yaratıyor.
Çok fazla diyoksin
Talaştan yapılan sentetik bir madde olan reyonun yan ürünlerinden biri kanserojen olarak görülen diyoksindir. Üreticilerin ifadesine göre, kullanılan diyoksin miktarı insan sağlığı açısından sorun teşkil etmiyor ve reyon tamponların sebep olduğu toksik şok sendromu vakaları fazla değil.
Kadınlar, hayatları boyunca yaklaşık 12.000 kez tampon kullanıyorlar. Yani bir kadının hayatı boyunca 12.000 defa diyoksine maruz kalıyor. Bu, vajinadan doğrudan emilen çok fazla diyoksin demek. Vajinadan doğrudan emilen diyoksin, direk olarak kana karışıyor. Mukoza zarı ile kaplı olan vajinal dokunun son derece geçirgen bir doku olduğunu düşünürsek bu ürünler söz konusu olduğunda çok dikkatli olmamız gerekiyor.
Firmalardan gelen açıklamalar tatmin edici değil
Firmaların açıklamalarına göre tamponlar klor ve diyoksin içermeyen işlemlerden geçerek üretiliyor. Ancak diyoksin çevrede bulunabildiğinden, ürünlerin güvenliğinden emin olmak adına düzenli olarak diyoksin testleri yapılıyor.
Pedlerde bulunan ‘süper emici köpükler’ ya da ‘koku’ gibi içerikler daha büyük endişe kaynağı olabiliyor. Fiberlerin onlarca, polyesterin ise yüzlerce kimyasal içerdiğini zaten biliyoruz. Bu nedenle bir tamponun içeriğindeki her bir ürün dikkatlice araştırılmalıdır.
Uzmanlar, kadınların ihtiyaç duydukları minimum emicilik özelliğine sahip tamponlar kullanmalarını ve doktorlarına başvurmaları gerektiğini söylüyor.
9.12.2015 - 19388
|
|
|