"Her derdin bir devası vardır. Onu bilen bildi, bilmeyen bilmedi." (Buhari, Tıp 1) İnsanoğlu var olduğundan beri, hastalıklar ve bu hastalıkları giderecek çare arayışı hiç eksik olmamıştır. Özellikle İslam kültüründe sağlık yalnızca beden sağlığı değil; ruh ve akıl sağlığı ile birlikte bir bütün olarak ele alınmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in tavsiyeleri, Kur'an-ı Kerim ayetleri ve İslam alimlerinin eserleri, bu bütünlüğü sağlamak adına asırlardır önemli bir başvuru kaynağı olmuştur. İşte bu yazı dizimizde de, İslami gelenekteki doğal ve geleneksel şifa yöntemlerini, modern tıbbı reddetmeden, onun yanında destekleyici uygulamalar olarak ele alacağız. Alternatif tıp denince günümüzde akla daha çok modern tıbba alternatifmiş gibi sunulan, çoğu zaman da bilim dışı uygulamalar geliyor. Oysa kökleri İslam medeniyetinin kadim tıp anlayışına dayanan Tıbb-ı Nebevi, Osmanlı Tıbbı, İbn-i Sina'nın El Kanun fi't Tıb'ı, Fahreddin Razi'nin eserleri, Uygur ve Çin Tıbbı uygulamaları, binlerce yıl boyunca yüzbinlerce insana şifa olmuş uygulamalardır. Bu yazı dizimizde; - Hacamat, sülük tedavisi, bitkisel karışımlar, macunlar, doğal yağlar, tıbbi çaylar ve kürleri,
- Tıbb-ı Nebevi'nin hadis kaynaklı tavsiyelerini,
- Osmanlı döneminde kullanılan tedavi metotlarını,
- İbn-i Sina ve Fahreddin Razi gibi alimlerin tıbbi reçetelerini,
- Uygur ve Çin tıbbından Osmanlı'ya geçen uygulamaları
kaynaklı ve detaylı şekilde ele alacağız. Ayrıca her yazının sonunda, bir sonraki haftanın konusunu da duyuracağız. Alternatif Tıp: Gerçek Anlamı Nedir?Alternatif tıp aslında insanlık tarihi kadar eskidir. Modern tıp gelişmeden önce, insanlar hastalıklarını doğada aradıkları çarelerle tedavi ediyorlardı. Bunun en güzel örneği de Kur'an-ı Kerim'de Nahl Suresi 69. ayette geçen: "Balın içinde insanlar için şifa vardır." ifadesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de; "Çörek otuna devam edin. Çünkü onda ölümden başka her derde deva vardır." (Buhari, Tıp 7) buyurarak, bitkisel tedavilerin önemine dikkat çekmiştir. Bu ifadelerden anlıyoruz ki; bitkisel tedaviler İslam'ın bizzat tavsiye ettiği, sünnet olan uygulamalardır. Fakat burada önemli bir ayrım vardır: Bu yöntemler modern tıbbın yerini almak için değil, onun yanında bedenin ve ruhun direncini artırmak, hastalığın oluşmasını önlemek ve mevcut tedaviyi desteklemek amacıyla uygulanmalıdır. Yani "Modern tıbbı reddediyorum, sadece alternatif tıpla tedavi olurum" demek doğru bir yaklaşım değildir. İslam Alimlerinin Tıbba Bakışıİbn-i Sina, El-Kanun fi't Tıb adlı eserinde insan bedeninin mizaçlarını sıcak, soğuk, yaş ve kuru olarak sınıflandırmış ve bu mizaca göre tedavi önermiştir. Baş ağrısı için çörek otu yağı ve sirke, mide problemleri için nane-limon, cilt rahatsızlıklarında lavanta ve ebegümeci kullanımı önerilmiştir. Fahreddin Razi ise bağırsak ve sinir sistemi rahatsızlıklarında hurma, elma, sirke, zencefil gibi bitkilerin tedavi edici etkilerini eserlerinde anlatmıştır. Razi'nin en önemli vurgusu, ruh ve moral sağlığının beden sağlığı üzerindeki etkisidir. Hastanın huzur bulması, tedavinin yarısını tamamlar anlayışı Osmanlı tıbbında da aynen sürmüştür. Osmanlı döneminde ise Darüşşifalar, su sesi ve ney eşliğinde hastaların tedavi edildiği, macunlar, bitkisel şuruplar, sülük ve hacamat uygulamalarının yapıldığı sağlık merkezleriydi. Alternatif Tıp Yanlış AnlaşılmamalıSon dönemde "her derde deva" adı altında gelişi güzel bitki karışımları, macunlar, yağlar maalesef halk arasında yanlış bilgilerle uygulanıyor. Bu durum hem sağlık açısından risk oluşturuyor hem de Tıbb-ı Nebevi'ye ve geleneksel tıbba gölge düşürüyor. Bu yazı dizisinde her yöntemin dayandığı tarihi ve dini kaynaklarıyla, ölçüsünü, kullanım şeklini ve hangi kişilerin kullanmaması gerektiğini açık şekilde aktaracağız. Hiçbir yöntemi kutsamadan, ölçüsüz uygulamalardan uzak durarak yalnızca kaynaklı ve sorumlu bilgiler paylaşacağız. Bu Yazı Dizisinde Neler İşleyeceğiz?Bu yazı dizisi boyunca; - Bitkisel yağlar, macunlar, doğal çaylar, hacamat, sülük, kupa tedavisi, tıbbi buhur, kür tarifleri, Tıbb-ı Nebevi kaynaklı şifa yöntemleri, Osmanlı ve İbn-i Sina'nın reçeteleri, Çin ve Uygur tıbbının Osmanlı'ya etkileri işlenecek.
- Hangi hastalığa hangi kür uygulanır? Hangi bitkiler hangi durumda kullanılmaz? Yan etkiler nelerdir? Kaynaklarıyla açıklanacak.
- Modern tıbbın yerini almak değil, yanında destekleyici sistem olarak nasıl kullanılır?
anlatılacak. Gelecek Hafta: Osmanlı Tıbbında Şifa Yolları ve Darüşşifalar Gelecek hafta, Osmanlı döneminde sağlık anlayışını, darüşşifalarda yapılan tedavi uygulamalarını, kullanılan bitkisel karışımları ve o dönemde hangi hastalığa ne tür reçeteler verildiğini detaylarıyla anlatacağız. Kaynaklar: - Kur'an-ı Kerim (Nahl 69, Tin, Meryem Sureleri)
- Buhari, Tıp Bölümü
- İbn-i Sina — El Kanun fi't Tıb
- Fahreddin Razi — Tefsir-i Kebir
- Osmanlı Tıp Arşivleri
- Prof. Dr. Osman Baytop — Türkiye'nin Tıbbi ve Aromatik Bitkileri
- Uygur ve Çin Tıbbı Notları
16.07.2025 - 4622
|