|
İleri düzeydeki kanserlerde kullanılabilen ilaçların bir kısmı Türkiye’de kullanılabilirken, bir kısmı için Sağlık Bakanlığı’ndan özel izin almak gerekiyor.
Son yıllarda moleküler biyolojide yaşanan gelişmeler kanser tedavisinde de çeşitli ilerlemeler sağlıyor. Çünkü bu alandaki gelişmeler sayesinde kanser oluşum ve gelişimindeki mekanizmalar hakkında bilgi artıyor. Biyoteknolojik ilaçların geliştirilmesiyle gündeme gelen en önemli tedavi yöntemlerinden biri “hedefe yönelik” tedaviler oldu.
Bu alandaki başlıca gelişmeler “sinyal ileti mekanizmasını bozan ilaçlar, uyarıcı moleküllerin işlevlerinin önlenmesi, damar gelişmesinin bloke edilmesi” olarak üç ana başlık altında toplanıyor.
Hedefe yönelik tedavinin temel amacı, genlerde ortaya çıkan ve kanser gelişimi ve ilerlemesini sağlayan fonksiyon bozukluklarını düzelterek, hastalığın seyrini değiştirmek.
Sitotoksik kemoterapi olarak tanımlanan klasik kemoterapinin aksine, hedefe yönelik tedaviler genellikle “sitostatik” olarak tanımlanıyor.
Bu ilaçlarla tedavide amaçlanan, hastalığı ölüme götüren bir süreç olmaktan çıkarıp, kronik bir hastalık haline getirmek.
Kemoterapide yakın zamana kadar kullanılan ve halen de kullanılmaya devam eden sitotoksik ilaçlarda başarı oranlarının her kanserde yeterli olmadığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Haluk Onat, başarısızlığın nedeninin de ilaçlara karşı gelişen direnç olduğunu söylüyor.
Hedefe yönelik tedavide hastaya patolojik olarak tanının konması yeterli gelmiyor. Bunun ötesinde moleküler düzeyde bilgiye ihtiyaç duyuluyor.
Bu bilgiler gün geçtikçe artıyor ve bilgilerin rutin kullanımdaki yaygınlığı artıyor. Hâlâ üzerinde araştırılan en önemli konunun moleküler düzeyde hücrenin araştırılması olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Onat, “Bu özellikler öğrenildiği taktirde, hem hastanın akıbeti hakkında bilgi edinebileceğiz, hem de kullanacağımız tedaviden kimlerin yarar görebileceğini tespit edebileceğiz.
Dahası bu moleküllere karşı yeni ilaçlar geliştirebileceğiz. Ayrıca hastanın kendi kanserinin özelliklerine göre ilaç seçeceğiz. Aslında hedefe yönelik tedavinin de aslı bu. Yani hastadaki belli bir hedef belirleniyor ve ilaç da gidip o hedefi buluyor” diye konuşuyor.
12.2.2011 - 5138
|