|
Yarıyıl tatilinin bitimi ile birlikte, 11 Şubat’tan itibaren Okul Sütü Programı kapsamında, 30 bin 752 okulda, 6 milyon 172 bin 692 ilkokul ve ana sınıfı öğrencisine haftada üç gün süt dağıtımı yapılmaya başlanmıştır.
Ülkemizin büyüklüğü ve temel eğitimdeki öğrencilerimizin sayısı göz önüne alındığında Okul Sütü Programı, Türkiye'nin en büyük sosyal fayda projelerinin arasında yer almaktadır.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın planladığı ve uyguladığı koordineli ve titiz çabalara rağmen, bugün Kilis ilinde 12, Süt hassasiyeti (gastrik hassasiyeti) olarak tanımlanmıştır.
Manisa ilinde 4 öğrenci bulantı, kusma, karın ağrısı şikâyetleri ile rahatsızlanarak tedavi ve gözlem altına alınmıştır. Bir öğrenci bir gün önce karın ağrısı, halsizlik, ateş nedeni ile okula gitmemiş, bir öğrenci post nazal akıntı enfeksiyon şüphesi bulunmuştur.
Son durum bilgileri aşağıdaki gibidir:
KİLİS İLİ:
Kemaliye ilköğretim okulu 2- 3.sınıf öğrencilerinden 12 öğrenci 112 aracılığıyla Kilis Devlet Hastanesine götürülmüştür. Acil Serviste Çocuk uzmanı tarafından muayene edilen öğrenciler, Çocuk izlemde gözleme alınmıştır. Ayakta tedavileri yapılan 12 öğrenci saat 14:00 de tekrar çocuk uzmanı tarafından değerlendirilmiş ve süt hassasiyeti (gastrik hassasiyeti) olarak tanımlanmıştır. hemogramlarına bakılmış ve değerler normal bulunmuştur. Tüm Öğrenciler 14:30 taburcu edilmiş ve Pazartesi kontrole gelmeleri söylenmiştir. İl Gıda , Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından dağıtılan sütlerden analiz için numuneler alınmıştır.
MANİSA İLİ:
Aysel-Kani Çelikel İlköğretim okulunda 4 kız öğrenci aynı sınıfta iken, 1 erkek öğrenci farklı bir sınıftandır. Okula sütün ilk kez bugün dağıtıldığı ve yaklaşık 200 öğrenci tarafından saat 10:30 sularında tüketildiği, yaklaşık 11:00 civarında bir kız öğrencinin kustuğu, sınıftaki diğer 3 öğrencinin bunu takiben kustuğu ifade edilmiştir. Diğer sınıftan olan erkek çocuğun kaynaştırma öğrencisi olduğu ve derslere katılmak istemediğinden bulantısı ve kusmasının olabileceğinin de düşünüldüğü bildirilmiştir. Öğrencilerin okul yöneticilerinin aracıyla beldedeki semt polikliniğine götürüldüğü; çocuk hastalıkları uzmanı veya acil servis bulunmadığından Aile Sağlığı Merkezine başvurulduğu; kısmen okul yöneticisinin isteği, kısmen telefondaki velilerin telaşı ile çocukların bir hastaneye götürülmek üzere orada konuşlu ambulansa bindirilerek yola çıkıldığı; yolda Komuta Kontrol Merkezi aranıp bildirilmesi üzerine yolda hekimli bir ambulansla buluşulduğu; çocukların diğer araca aktarılarak protokole uygun hastaneye yönlendirildiği anlaşılmıştır.
Okul yönetimince Milli Eğitim Müdürlüğü ile bağlantıya geçildiği, Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden numunelerin teslim alındığı, okuldaki tek parti sütlerin tetkik sonucu gelene kadar tüketilmemesinin istendiği, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bilgisi ve onayı dahilinde, gelen basın görevlisine konu hakkında bilgi verildiği belirtilmiştir. Basın görevlilerince olaydan haberdar olunmasını takiben hastaneye gidildiği ve durumun yerel-ulusal medyaya haber olarak yayımlandığı anlaşılmıştır.
Hastanedeki hekimler çocukların genel durumunun ilk gelişte de iyi olduğunu, hiçbirinde ateş, ishal belirtisinin bulunmadığı, acil serviste gözetim altında bulunulan sürede kusma olmadığını aktarmışlardır.
Çocuklar ve öğretmenleriyle yapılan görüşmede genel durumlarının iyi olduğu, damardan sıvı tedavisi verildiği, ilk kusanın hafif bulantısı dışında kimsenin yakınmasının kalmadığı öğrenilmiştir. Çocuklardan tetkik için kan ve idrar örneği istendiği; birinden gaita örneğinin alınabildiği, saat 15:00 sularında çocukların tümünün kısa gözetim sonrasında taburcu edildiği öğrenilmiştir.
4.3.2013 0 - 12150
|