|
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Sağlıkta yaptığımız büyük dönüşüme, 5 yıldızlı şehir hastane projelerimize, halkımızın ayağına götürdüğümüz sağlık hizmetine 'hayır' diyenler, bugün yeni anayasaya da 'hayır' diyorlar. 'Hayır'cılara inat, sağlıkta daha kazanılacak zaferlerimiz, yeni adımlarımız var." dedi. Sağlık Bakanlığı tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 14 Mart Tıp Bayramı Programı düzenlendi. Sağlık Bakanı Akdağ, programda yaptığı konuşmaya, 15 Temmuz'da yaşananları hatırlayarak ve hatırlatarak başlamak istediğini belirterek, FETÖ'nün darbe girişiminde 2 bin 200'den fazla yaralıya birkaç saat içinde en etkili şekilde müdahale edildiğini söyledi. Sağlık çalışanlarının her zaman görevinin başında olduğunu dile getiren Akdağ, "Saygıdeğer Cumhurbaşkanım, hamdolsun hainlerin hakkından sizin cesur liderliğinizle, milletin vatan sevgisiyle, direnciyle ve dualarla geldik. Herkes biliyor ki devletimizin başındaki zat-ı alinize kurulan tuzaklar, hakikatte bu ülkeye kurulan tuzaklardır." diye konuştu. Akdağ, 15 Temmuz gecesi tüm sağlık çalışanlarının her zamankinden daha fazla gayret içinde görevlerini yaptıklarını, bir can kurtulması, bir nefesin devamına vesile olmak için canla başla çalıştıklarını ifade etti. "Ne yazık ki hain çetenin işlettiği bazı hastanelerin o gece sağlık hizmeti vermediklerini de gördük." diyen Akdağ, bu konunun gereğinin en etkili biçimde yerine getirildiğini vurguladı. Hem mesleğine hem de ülkesine ihanet edenlerle ilgili işlemleri dikkatle ama hızlıca yerine getirdiklerinin altını çizen Akdağ, şunları kaydetti: "Sayın Cumhurbaşkanım, bu ülkenin yönetiminin size emanet edildiği yıllarda, sağlık hizmetleri belki de bu ülkedeki en önemli derdimizdi. Herhangi bir kamu hastanesinden yeterli sağlık hizmeti almak, neredeyse imkansızdı. Özel hastaneler ise sadece varlıklı insanların aklından geçebilirdi. Ambulans hizmetinden sağlık ocağına, hastane hizmetlerinden ilaç tedariğine kadar kurumsallaşmış hiçbir sağlık faaliyeti bulunmuyordu. Erzurumlu bir alim zat, Erzurum'daki Numune Hastanesi'nin giriş kapısını soran Ağrı'dan gelen yaşlı bir çifte "Burada hastanelere ancak Mumcu Caddesi'ndeki muayenehanelerden girilir gardaş." demişti. Durum böyleydi. Bu durum hem hekimlerimizin saygınlığı adına hem geçim sıkıntısı çeken insanlarımız için kabul edilebilir değildi. Bu problemi düzeltme sürecinde meslek odaları ve statükocu siyasilerin hekimlerimizle aramızı açmaya yönelik tezviratlarına maruz kaldık. Aynı kesimler o günden bu güne aynı yeniçeri geleneğiyle 'hayır'cılığa devam ediyorlar." "Aziz millet, bütün hizmetlerin karşılığını büyük bir alicenaplıkla verdi" Yoğun sigara dumanı yüzünden otobüslere binmenin, iş ve alışveriş yerlerine girmenin adeta işkence olduğunu dile getiren Akdağ, şehirlerde, yol duraklarında temiz tuvalet bulunamadığını, içme suyundan tutun gündelik ürünlere kadar birçok şeyde hijyen ve kalite kontrolü anlayışının bulunmadığını anlattı. Akdağ, doğalgaz olmadığından doğrudan ölüm sebebi olan korkunç hava kirliliğinin yaşandığına işaret ederek, Erzurum'un bu hususta şampiyon şehirlerden biri olduğunu söyledi. Tüm bunların 15 yıl öncesi Türkiye'nin sorunları olduğunu anlatan Akdağ, çocukların, yaşlıların tifo, sıtma, ishal ve ilaç sıkıntısından ötürü hayatını kaybettiğini anımsattı. İşçilerin her hastaneden hizmet alabilme imkanı bulunmadığını, AK Parti'den önce yüz binlerce insanın sağlık harcamaları için borç batağına girdiğini hatırlatan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Talimatlarınızla başlattığımız sağlıkta dönüşümle vatandaşlarımız, sağlık hizmetlerinden şükürler olsun artık ekonomik zorluk yaşamaksızın faydalanabiliyorlar. Sizin öncülüğünüzde geceli gündüzlü canla başla çalıştık. Gitmediğimiz köy, kasaba, ilacını, serumunu veremediğimiz hasta bırakmadık. Devlet bütçesinde bunlar için asla hesap yapmadınız. İnsanımızın sağlığını bütün ekonomik hesapların üstünde tuttunuz. Elbette bu aziz millet, bütün bu hizmetlerin karşılığını büyük bir alicenaplıkla verdi. Her seçimde, her zorlukta, ülkenin her ihtiyacı olduğunda dağ gibi arkanızda durdu." "Bugün sağlık hizmetine erişiminde dünya öncüsüyüz" Tüm vatandaşlara sağlık hizmeti verilmesini meslek ve namus borcu olarak bildiklerinin altını çizen Akdağ, asla ayrım yapılmadığını, her insanın bir anne, bir kardeş ya da bir evlat özeniyle kucaklandığını söyledi. Akdağ, gerektiğinde hastaları sırtlarında taşıdıklarını belirterek, "Bugün sağlık hizmetine erişiminde dünya öncüsüyüz. Çünkü, bunu halkımızın en tabii hakkı olarak gördük. Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlar, sağlıktaki dönüşümü ayakta alkışladı. Çok sayıda ülkeye, sağlıktaki politikamız ilham verdi. Bugün sahte özgürlük, eşit vatandaşlık nutukları atan birçok Avrupa ülkesinde, bizim sunduğumuz hizmetleri aynı hızda ve aynı kalitede almak mümkün değildir. Aradaki maliyet farkı ise inanılmazdır. " diye konuştu. Bakan Akdağ, sağlıktaki dönüşümün başarılı olmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, sağlık çalışanlarının şartlarının iyileştirilmesi için her türlü gayreti göstermeye devam edeceklerini söyledi. Akdağ, şöyle devam etti: "Sağlıkta yaptığımız büyük dönüşüme, 5 yıldızlı şehir hastane projelerimize, halkımızın ayağına götürdüğümüz sağlık hizmetine 'hayır' diyenler bugün yeni anayasaya da 'hayır' diyorlar. Hastaneleri tek çatı altında toplarken, ücretsiz sağlık hizmeti sunarken 'hayır' diyenler, aile hekimliğini kurduğumuzda 'hayır' diyenler, bütün milleti bir sağlık sigorta sistemi altında topladığımızda 'hayır' diyenler, bugün de yeni ve güçlü bir atılım hamlesi olan halk oylamasına 'hayır' diyorlar. 'Hayır'cılara inat, sağlıkta daha kazanılacak zaferlerimiz, yeni adımlarımız var." Sağlık çalışanlarının zaman kavramı olmadan çalıştıklarını dile getiren Akdağ, "Onların hak ettiklerinin tam karşılığını vermemiz mümkün olmasa da ciddi iyileştirme projelerimize desteğinizi esirgemeyeceğine inancımız tamdır." şeklinde konuştu. Sağlık Bakanı Akdağ, sağlıkta dönüşümün ikinci döneminin hazırlığını sahayı gözden geçirerek, sağlık laboratuvarları oluşturarak tamamladıklarını aktardı. Akdağ, ikinci dönem stratejileri için raporları haftalar içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdim edeceklerini belirtti. Öte yandan, program kapsamında "Darüşşifadan Şehir Hastanelerine" isimli belgesel gösterimi gerçekleştirildi ve Bakanlıkça hazırlanan 15 Temmuz akşamı alanda görev yapan sağlık çalışanlarının görüntüleri paylaşıldı. 15 Temmuz gecesi Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Acil Tıp Kliniğinde nöbetçi olan Dr. Serkan Demircan da programda, o gece yaşadıklarını anlattı.
14.3.2017 - 26256
|