Zaman o kadar hızla geçer ki dünün bebeği bugün genç olmuş. İhtiyaçlarını büyük ölçüde kendisi karşılayabiliyor ve sizlere pek gereksinimi olmuyor. Dışarıdan bakıldığında genç,böyle bir görüntü çiziyor. Gençlik çağı, ön ergenlikle başlayıp, ergenlik dönemini de ,içine alarak yetişkinliğe kadar devam eden bir süreç. Gençte, bu dönemleri yaşarken vücudunda birtakım değişiklikler olmaktadır.
Aileler, çocukları sanki hiç büyümeyecekmiş gibi düşünürler. Zaman o kadar hızla geçer ki dünün bebeği bugün genç olmuş. İhtiyaçlarını büyük ölçüde kendisi karşılayabiliyor ve sizlere pek gereksinimi olmuyor. Dışarıdan bakıldığında genç,böyle bir görüntü çiziyor.
Gençlik çağı, ön ergenlikle başlayıp, ergenlik dönemini de ,içine alarak yetişkinliğe kadar devam eden bir süreç. Gençte, bu dönemleri yaşarken vücudunda birtakım değişiklikler olmaktadır. Genç bu değişimlere uyum sağlamaya çalışmakta, çocuk olan bedeni yetişkin olmaya doğru hazırlanmaktadır. Cinsiyet özellikleri kendini belirginleşmekte, hormonlar fiziksel yönden vücutta değişiklikler meydana getirirken, duygusal dünyada da değişim rüzgarları esmektedir. Duygularda iniş, çıkışlar olup, dalgalanmalar yaşanmaktadır. Gençteki bu değişiklikler ebeveyn tarafından hayretle izlenmekte, incitici tavırlarla karşılaşmaları onları üzmektedir.
Gencin kendini çok güçlü hissettiği zamanlar olduğu gibi, içine döndüğü durumlarda yaşanabilir. Bazen bir sivilce için hayatı kendine zından edebilir,kimseyle konuşup, görüşmek istemeyebilir. Özellikle, arkadaşlarını çok önemser, onların yaptıkları, giydikleri, konuşmaları her zaman gündemdedir.
Ebeveynler, gençte yaşanan bu değişikleri kabullenmekte zorlanırlar. Gençle aralarında çatışmalar yaşanabilir. Genç, iyi bir eğitim alıp, kişiliği yerleşmişse de aileler yine de çok koruyup, kollamak isterler. Genç, bağımsız olup, hayatı kendisine göre şekillendirmek ister. Ebeveynler, evdeki kuralları hissettirerek, mümkün olduğu kadar tutarlı ve kararlı olmalıdırlar. Örneğin, gencin eve gelme saati, karşılıklı görüşerek belirlenmeli, herhangi olağanüstü durumda, bilgilendirme istenmelidir. Ebeveynler, her zaman ; gencin kendileriyle rahat iletişim kurabileceği izlenimini vermeliler ve iyi ya da kötü durumlarda da konuşabileceklerinin güvenini hissettirmelidirler.
Gençle ilişkilerde, onu anlamak çok önemlidir. Anlama eyleminin gerçekleşmesi için, öncelikle onu etkin şekilde dinlemek önemlidir. Şunu mu demek istiyorsun? şöyle duydum doğru mu? gibi sorular yönelterek iyice anladığımızı hissettirmeli,dinlerken gözlerinin içine bakarak ona ve söylediklerine değer verdiğimizi hissettirmeliyiz. Gençle konuşurken ses tonu ayarlaması da önemlidir, yüksek ses tonu ve emir ifadelerinden kaçınılmalı, yumuşak bir ses tonu ve sevecen yaklaşımda bulunulmalıdır. Bu arada iyi niyetli yaklaşımlar olduğu sürece kısa sözcük kullanımları “emir ” ifadesi olarak değerlendirilmemelidir. Bu da beden dilinin kullanımı ile anlaşılacaktır.
Gençlerin yaşamı deneme-yanılma yöntemi ile öğrenebilmesine de olanak verilmeli, yapılan hataların da ebeveyn olarak kabul göreceğini ve gizlemesine gerek olmadığı izlenimi verilmelidir. Bu şekilde gencin yalana başvurması önlenmeli, aradaki güven duygusu sağlam şekilde korunmalıdır.
Gençlerin agresif tavırları bazen televizyon, internet, arkadaşları ile birlikte uzun zaman geçirme isteğinden dolayı uyku ihtiyacının yeteri kadar karşılanmamasından olabilir. Gereken görüşme, günün planlanması yaş düzeyine uygun şekilde birlikte, ya da yardım alarak düzenlenebilir.
Ebeveynler, günlük yaşam içinde gençlerin FARKINDA olmalı, sabırlı, hoşgörülü, anlayışlı, bağımsızlık isteğine saygılı, ancak aile birlikteliğine de önem vererek davranışlarında dikkatli olmalıdır. Buradaki önemli hususlardan biri; gençte ebeveynlerine yaklaşımında aynı titizliği göstermelidir. Aileye aidiyet duygusundan yoksun olunmamalıdır.
Genel anlamda anlayış yalnızca anne-babadan beklenmemeli, gençte tavırlarını kontrol etme becerisine sahip olmalı ve beklediği anlayışı ebeveynine göstermelidir. Kötü alışkanlıklar konusunda genç bilinçlendirilmeli, otokontrol sahibi olmalıdır. Enerjisini olumlu yönde kullanmak amaçlı olarak spora yönlendirilmeli, sanat, müzik yönleri desteklenmeli, zamanını değerli şekilde kullanma alışkanlığı verilmiş olmalıdır.
ÖZNUR SİMAV
PEDAGOG
17.5.2013 - 12643
|