Bir kadın tartıya çıktığında sadece kilosunu değil, yaşamını da tartar. Her 100 gram, bir hatırayı çağırır; bazen bastırılmış bir öfkeyi, bazen kalp kırıklığını, bazen de görülmemiş bir emeği. Zannedilir ki diyet yalnızca yemek listelerinden ibarettir. Oysa her diyet, kadının bedeninde saklı bir hikâyenin dışavurumudur. Çünkü kadın bedeni yalnızca hücrelerden değil, hafızadan da oluşur. Beden Hafızası Nedir? Beden hafızası; geçmişin travmalarını, alışkanlıklarını, kültürel kodlarını ve duygusal yüklerini taşıyan görünmez bir kütüphanedir. Bu hafıza, yalnızca beyinle değil; ciltle, karaciğerle, bağırsaklarla, hatta yağ hücreleriyle yazılır. Özellikle kadınlar için bu hafıza; çocuklukta öğretilen "nazik ol", ergenlikte bastırılan "bedenini sakla", yetişkinlikte yüklenen "herkesi öncele" emirleriyle kodlanır. Diyet, işte bu kodları çözmeye çalışırken ortaya çıkan sessiz bir ayaklanmadır. Her Diyet Bir Anlatıdır Hiçbir kadın "şekere karşı" savaş açmaz. Asıl savaş, o şekere yönlendiren duyguya karşıdır: • Bir annenin yokluğunda sarılınan çikolatadır. • İstenmeyen bir bedende hissedilen yalnızlıktır. • Kontrol edilemeyen hayatı kontrol etmenin tek yolu haline gelen öğünlerdir. Ketojenik diyet yaparsınız çünkü netlik istersiniz. Aralıklı oruç tutarsınız çünkü "sınır çizmek" istersiniz. Gluteni bırakırsınız çünkü sizi şişirenin yalnızca buğday değil, tahammül edilemeyen yükler olduğunu sezersiniz. Her bir protokol aslında bir ruhsal ihtiyaçla eşleşir. Lipödem, PCOS, Endometriozis: Bedenin İsyanları Kadınların sık yaşadığı hormonal hastalıklar, çoğu zaman yalnızca biyolojik değil, sosyo-psikolojik de okunmalıdır. Lipödem sadece bir yağ hastalığı değil, bastırılmış öfkenin bedensel yankısı olabilir. Endometriozis, "içte büyüyen yara" metaforu olarak düşünülmelidir. PCOS'lu bedenlerde sıklıkla görülen insülin direnci, bazen hayatın "aşırı tatlı" yüklerine karşı duyulan bir dirençtir. Yeni Bir Diyet Mümkün Diyet, sadece kısıtlama değil; seçim hakkı, özgürlük alanı ve kendini yeniden tanımlama fırsatıdır. Ancak bu, ceza ile değil, şefkatle olur. • Kalorileri saymak yerine, ihtiyaçlarını duy. • Yasak listeleri değil, güvenli alanlar oluştur. • Tartıya değil, bedenine sor: Bugün neye ihtiyacın var? Beden, konuşmayı bilen ama susturulmuş bir dosttur. Diyetle bu dostluğu onarabiliriz. Hikâyeni Yazan Sen Ol Her kadının bedeni bir anlatıdır. Diyet listeleri, bu anlatının parantezleri olabilir ama asıl hikâyeyi yazan yine sensin. Kalem senin elinde. Kalorilerin değil, kelimelerin ağırlığı sana yön versin. Belki de bu yazıyı okuduktan sonra kendine şunu sorabilirsin: "Ben bu kiloyu neden taşıyorum?" Ve daha da önemlisi: "Artık neyi bırakabilirim?" Çünkü bazen kilo değil, hikâyeyi taşıyoruz. Ve bazı hikâyelerin artık sonu gelmeli. Şimdi kendin için yeni bir sayfa açma zamanı.
25.08.2025 - 4829
|