Lipödem... Adını bile duymamış olabilirsiniz. Ancak özellikle kadınlar arasında sessizce yayılan, hayat kalitesini düşüren, estetik kaygıların ötesine geçen kronik bir hastalık bu. Çoğu zaman obezite ya da selülit zannediliyor; ama aslında bambaşka, çok daha derin bir tabloyu temsil ediyor. Ve bu tabloyu iyileştirmenin yolu? Ne fizik tedavi ne de bıçak altına yatmak... En başta doğru bir diyetle iltihabı dizginlemekten geçiyor. Önce Vücudu Anlamak Gerek Lipödem, simetrik olarak bacaklarda ve kalçalarda biriken, ağrılı, morarmaya meyilli ve diyete dirençli bir yağlanma süreci. Ama asıl mesele sadece yağ değil. Bu yağ dokusu, vücutta sürekli düşük düzeyde bir enflamasyon (iltihap) yaratıyor. Yani vücut aslında sürekli bir yangın halinde! İşte bu yüzden lipödemi anlamanın ilk adımı, onu sadece dış görünüşe odaklı bir estetik sorun gibi değil, biyolojik olarak aktif bir iltihabi hastalık olarak görmektir. Diyet Neden Bu Kadar Kritik? Çünkü iltihabı besleyen, büyüten şeylerin başında yanlış beslenme geliyor. Şeker, işlenmiş besinler, gluten, bazı süt ürünleri ve yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar... Bunlar lipödemli bireylerin vücudunda adeta yangına benzin döküyor. Oysa anti-inflamatuar etkili bir diyetle (Akdeniz diyeti, ketojenik yaklaşımlar veya düşük karbonhidratlı modeller) tablo tersine çevrilebiliyor. Doğru beslenme sayesinde: • Ağrılar azalıyor, • Şişlikler hafifliyor, • Yağ dokusunun ilerlemesi duruyor, • Kişinin hareket kabiliyeti artıyor. Ve tüm bunlar, henüz bir gram kilo vermeden bile mümkün! Fizik Tedavi mi? Liposuction mı? Şimdilik Hayır... Birçok hasta hemen fizik tedaviye, masajlara ya da liposuction'a yöneliyor. Ancak büyük bir hata! İnflamasyon hâlâ aktifken yapılan bu tür müdahaleler, vücudu daha da savunmaya geçiriyor. Doku sertliği artıyor, ödem gerilemek yerine yayılıyor, hatta bazı vakalarda yağ dokusu daha da büyüyerek geri dönüyor! Yani doğru sıralama şu: Önce diyet › sonra inflamasyon kontrolü › sonra gerekirse fizik tedavi › en son cerrahi. Bu Mücadele Bir Takım İşidir Lipödem ile baş etmek bireysel değil, multidisipliner bir mücadeledir. Diyetisyenler, fizyoterapistler, hekimler ve gerektiğinde cerrahlar... Ama hepsi ortak bir zeminde buluşmalı: Beslenme müdahalesi olmadan hiçbir adım kalıcı sonuç vermez. Son Söz Bir binayı güçlü bir temel olmadan inşa edemezsiniz. Lipödem tedavisinde de o temel nettir: Diyet. Doğru ve bilimsel bir beslenme yaklaşımıyla Lipödem kontrol altına alınabilir, hatta ilerlemesi durdurulabilir. Fiziksel çözümler ise ancak bu temelin üzerine inşa edilirse işe yarar. Unutmayın, her çatalınız ya iltihabı besler... ya da söndürür. Seçim sizin.
26.05.2025 - 4370
|