Biz Yaşlandıkça Vücudumuzda Neler Değişiyor?

İnsan vücudunda yaşlanmayla birlikte belirgin değişiklikler olur. Görme ve işitme kayıpları olur, vücuttaki yağ oranı artar, su miktarı azalır.

Biz Yaşlandıkça Vücudumuzda Neler Değişiyor?

Her organizma birçok değişikliğe uğrayarak yaşlanır. Bilim adamları insanların neden yaşlandığı konusunda çeşitli teoriler geliştirdi, ancak bunların hiçbiri tam kanıtlanamadı ve herhangi biri yaşlanmanın tek başına sebebi olacak gibi görünmüyor.


Bazı teoriler daha akla yatkın gelmekte. Örneğin programlı yaşlanma teorisinde bir türün yaşlanma hızı o türün genleriyle önceden belirlenir. Genler hücrelerin ne kadar yaşayacaklarını belirler. Serbest radikal teorisinde ise hücrelerin kimyasal reaksiyonların yol açtığı zararın birikmesi nedeniyle yaşamlarını bir zaman sonunda artık sürdüremezler. Bu kimyasal reaksiyonlar sırasında serbest radikaller adı verilen toksinler üretilir.


Yaşla beraber hücreler normal işlevlerini yitirinceye veya ölünceye kadar gittikçe daha fazla hasar oluşur. Sıklıkla bahsettiğimiz antioksidanlar da bu serbest radikallerle savaşıp, onların hücre seviyesindeki zararlı etkilerini ortadan kaldırmaya çalışan maddelerdir.


Vücuttaki değişiklikler İnsan vücudunda yaşlanmayla beraber belirgin değişiklikler oluşur. Yaşlanmanın ilk belirtisi gözün yakındaki nesnelere kolayca odaklanamamasıdır, yani okuma zorluğu denen durum. 40 yaş civarında gözlük kullanmadan okuma zorlaşır.


İşitme duyusu da yaşla beraber değişikliğe uğrar. Yaşlandıkça en tiz sesleri duyma becerisinde azalma olabilir. Dolayısıyla yaşlılar keman sesinin yaşlılıkta kendilerine gençken olduğundan daha az heyecan verdiğini fark ederler. Ayrıca k, t, p, s ve ç gibi harfler yüksek tonda olduğundan, yaşlı insanlar karşılarında konuşan kişinin lafı ağzında gevelediğini zannedebilirler.


Çoğu insanda vücuttaki yağ oranı yaşlandıkça yüzde 30’dan fazla artar. Yağın dağılımı da değişir: Derinin altındaki yağ miktarı azalır, karındaki artar. Dolayısıyla, deri incelir, buruşur, daha dayanıksız duruma gelir, yüzden başlayarak kırışıklıklar ortaya çıkar ve artar.


Yaş ilerledikçe elin sırt kısmının görüntüsü değişir. “Yaşlılık yavaş yavaş kurumaktır” diyen eski doktorlar da haksız sayılmaz, çünkü yaşlanmayla vücuttaki su miktarı da azalır.


İç organların fonksiyonu genel olarak 30 yaşından önce maksimuma ulaşır ve bundan sonra yavaş yavaş fakat sabit bir hızla gerilemeye başlar. Ancak bu gerilemeyle bile çoğu işlev, yaşamı idame ettirmek için yeterlidir. Çünkü organların çoğu bedenin gereksinim duyduğundan çok daha fazla kapasiteye sahiptir. Örneğin karaciğerin yarısı hasara uğrasa bile geri kalan doku normal işlevleri sürdürmek için yeterlidir.



  •  Böbreklere, karaciğere, beyine ve ince damarlara giden kan miktarı azalır.

  •  Böbreklerin toksin ve ilaçları atma becerisi azalır.

  •  Karaciğerin zehirli maddeleri uzaklaştırma ve ilaçları işleme becerisi azalır  

  •  Nabız hızı ayarlama mekanizmalarında değişiklikler olur.

  •  Kalpten çıkan maksimum kan miktarı azalır.

  •  Glukoz toleransı azalır.

  •  Akciğerin hava dolaşım kapasitesi azalır.

  •  Akciğerlerde dışarı hava verildikten sonra kalan hava miktarı artar.

  •  Hücrelerin enfeksiyonla ve yangı (inflamasyon) ile savaşma becerisi azalır.


İleri yaşta işlev kaybı normal yaşlanmadan çok, hastalıktan kaynaklanır. Bu durumda yaşla birlikte insanlar ilaçların, çevresel değişikliklerin, toksinlerin, enfeksiyonların zararlı etkilerine açık olurlar.


Artık modern tıp tarafından kabul edilen son araştırmalara göre sağlıksız bir yaşam sürmek tüm bu olanları elle tutulur şekilde hızlandırmakta, serbest radikal yapımını da artırmakta.


Hareketsiz bir yaşam, kötü ve bilinçsiz beslenme, özellikle bel çevresini genişleten fazla kilolar, sigara ve alkol kullanımı, madde bağımlılığı, stres içinde bir yaşam, olaylara pozitif bakamamak hatta gülmeyi, sevmeyi dahi unutmak zaman içinde birçok organa yalnızca yaşlanmadan daha fazla zarar verir.


Genetik yapımız yeterince iyi olmasa bile bu değişikliklerin birçoğu, daha sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesiyle önlenebilir veya en azından gelişmeleri yavaşlatılıp, oluşmaları çok ileri yıllara atılabilir.


Dr. Hasan İnsel


 

17.12.2010 - 3746



İlgili Diğer Yazılar
Youtube etiket seçimi nasıl olmalıdır?
Youtube etiket seçimi nasıl olmalıdır?
Öğr. Gör. Özlem Karagöl: Entübasyondan korkmayın
Öğr. Gör. Özlem Karagöl: Entübasyondan korkmayın
Erzurum Şehir Hastanesi 1.5 yılda 1 milyon 250 bin hastaya hizmet verdi
Erzurum Şehir Hastanesi 1.5 yılda 1 milyon 250 bin hastaya hizmet verdi
Hareket problemleri oluşmadan tespit edilebilecek
Hareket problemleri oluşmadan tespit edilebilecek
Kurbanlık ile ilgili uzmanlardan uyarı
Kurbanlık ile ilgili uzmanlardan uyarı
Konuyla İlgili Sorular
İlgili Forum Konuları

SAĞLIK HABERLERİ Tüm Haberler Sağlık Haberleri Rss

FOTO GALERİ Tüm Foto Galeriler
Diş Fırçanızı Karanlık Yerde Tutuyorsanız Dikkat! Tehlike Saçıyor
Diş Fırçanızı Karanlık Yerde Tutuyorsanız Dikkat! Tehlike Saçıyor
Yumurtayı Pişirmeden Önce Yıkamak Ne Kadar Doğru?
Yumurtayı Pişirmeden Önce Yıkamak Ne Kadar Doğru?
Kan Lekeli Yumurta Yenir mi?
Kan Lekeli Yumurta Yenir mi?
Lahana Yapraklarını Göğsünüze Sarın, Faydası İnanılmaz
Lahana Yapraklarını Göğsünüze Sarın, Faydası İnanılmaz

SAĞLIK VİDEOLARI Tüm Videolar
Sağlık Video Göziçi İğne Nedir? Neden Yapılır? İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Göziçi İğne Nedir? Neden Yapılır? İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Yakını Görememe ve Tedavisi İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Yakını Görememe ve Tedavisi İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Botoks Nedir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Botoks Nedir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Katarakt Ameliyat Sonrası Gözlük İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Katarakt Ameliyat Sonrası Gözlük İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi

 

[Hata Bildir]