Çağın Hastalığı: Depresyon

Depresyon günümüzde sık görülen bir hastalık. Erkeklere oranla kadınlarda üç kat daha fazla görülebilmekte.

Çağın Hastalığı: Depresyon

Depresyon riskinin en düşük olduğu grup evli erkekler. İkinci sırada evli kadınlar geliyor. Bir başka deyişle, evlilik depresyona karşı koruyucu bir rol oynuyor. En riskli grup ise ayrılmış ya da boşanmış kadınlar.

Yapılan araştırmalar; sosyal yaşantı, stres, ekonomik durum, beklentiler, umutsuzluk duygusu gibi faktörlerin kişiyi depresyona sürükleyen önemli etkenler olduğunu ortaya çıkarmıştır. Kendi mutsuz hissediyorsan, olaylar karşısında hep kendini suçluyorsan, bu hayatın yaşamaya değer olmadığını düşünüyorsan senin gibi düşünen milyonlarca insan olduğunu da bilmelisin. Bunu bilmek depresyonu kolaylıkla atlatabilmeni sağlamayabilir   sorunun senden değil, zihnindeki düşüncelerden kaynaklandığını anlamanda yardımcı olur. Bu duygular depresyonun bir parçasıdır ve zihindeki düşünceler değişmedikçe, içinde bulunulan durumda değişmeyecektir. Depresyonla başa çıkabilmek en çok kişinin kendisine bağlıdır.

Daha önceleri severek ve kendi isteğimizle yaptığımız aktiviteleri çeşitli çevresel, hormonal ve genetik bozukluklardan dolayı yapmak istemediğimiz, zevk almadığımız çökkünlük haline depresyon denir.

Toplumda sık görülen bir rahatsızlıktır. Herkes hayatının bazı döneminde bu durumla karşılaşabilir. Bu durumda kişi kendini üzgün ve endişe içinde hisseder. Herşeyi olumsuz şekliyle düşünür, bütün olayları olumsuz tarafıyla görmeye başlar ve geçmişte yaptıklarından kendini sorumlu tutar. Kendisi düşünmek istemese de bu duruma hakim olamaz. Geleceği düşündüğünde umutsuz ve karamsardır. Kendini çaresiz hisseder ve hayatın anlamsız olduğunu düşünür. Bu bakış açısıyla kişinin sosyal ilişkileri bozulup, performansı düşebilir. Fakat her çökkünlük hali depresyon değildir. Depresyon diyebilmek için belirtilerin her gün ya da son iki haftadır devam etmesi gerekir.

Kendinizi karanlıga  girmiş gibi hissediyorsanız, içinden hiç bir şey yapmak gelmiyor  akıp giden zamanın dışında kalmış, birisiyle konuşurken dikkatini konuşulan konuya veremiyorsanız Son günlerde olur olmaz şeyler için ağlamaya başlamışsanız . İçinde hiç geçmeyen bir mahsunluk, bir terkedilmişlik duygusu var ve  geçmişini gözden geçirdiğinizde pişmanlık duyuyor, gelecek için umut beslemiyorsanız . Bu uzun süredir devam ediyorsa depresyondasınız.

Herkesin depresyonu aynı özellikleri göstermiyor. Kimin karamsarlık ve umutsuzluk, kimindeyse genel bir ilgisizlik ve yaşamdan zevk alamama ön plana geçiyor. Bazıları uykusuzluk ve iştahsızlıktan yakınırken, bazen tam tersine aşırı bir uyku ve tıkınırcasına yemek yeme davranışı görülüyor.

Ağır Hastalıklar Depresyon Sebebi

Ayrıca, depresyon ilaçlara ya da bedensel hastalıklara bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor. Tansiyon ilaçları, tüberküloz tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar ve steroidler söz konusu ilaçlar arasında sayılabilir. Beyin kanamaları ve beyindeki damar tıkanıklıklarından sonra da sıklıkla depresyon ortaya çıkıyor. Depresyona yol açabilen diğer hastalıklar kanser, şeker hastalığı, kalp hastalıkları, ağır kansızlık ve tiroid bezi hastalıkları. Böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize giren hastalarda da depresyon sıklıkla görülüyor.

Depresyon toplumda en sık rastlanan ruhsal bozukluk. Her on erkekten birisi ve her beş kadından birisi yaşamı boyunca bir kez depresyon geçiriyor. Bu yüksek oranlar nedeniyle, depresyon psikiyatrinin soğuk algınlığı olarak biliniyor. Son yirmibeş yılda toplumda depresyon görülme sıklığının on ile yirmi kat arasında arttığı bildiriliyor. Depresyon özellikle gençler arasında giderek yaygınlaşıyor. Bu nedenle, bazı araştırmacılar, dünyanın melankoli çağına girmekte olduğunu ileri sürüyorlar.

Psikoterapi, depresyon hastalığında tercih edilen bir yöntem. Hastalığın şiddetli döneminde ilaç tedavisi mutlaka gerekli hale geliyor. Ancak, ilaçlarla belirli bir yatışma sağlandıktan sonra tedaviye terapi ile birlikte devam etmek kişinin kendisini ve depresyona zemin hazırlayan kişilik özelliklerini daha iyi tanıması yönünden önem taşıyor.

Psikolog: Semra Kartal

5.3.2015 1 - 16907



İlgili Diğer Yazılar
Madde Bağımlısı Çocuk ve Aile
Madde Bağımlısı Çocuk ve Aile
Arkadaşa Danışmak ile Psikoloğa Danışmak Arasındaki Farklar
Arkadaşa Danışmak ile Psikoloğa Danışmak Arasındaki Farklar
Uzmanından uyarı: Eski normale dönüş Mağara Sendromuna yol açabilir
Uzmanından uyarı: Eski normale dönüş Mağara Sendromuna yol açabilir
Planlı olmak sınav kaygısını azaltıyor
Planlı olmak sınav kaygısını azaltıyor
Mükemmellik sendromu hem anneye hem çocuğa zarar!
Mükemmellik sendromu hem anneye hem çocuğa zarar!
Konuyla İlgili Sorular
İlgili Forum Konuları

SAĞLIK HABERLERİ Tüm Haberler Sağlık Haberleri Rss

FOTO GALERİ Tüm Foto Galeriler
Diş Fırçanızı Karanlık Yerde Tutuyorsanız Dikkat! Tehlike Saçıyor
Diş Fırçanızı Karanlık Yerde Tutuyorsanız Dikkat! Tehlike Saçıyor
Yumurtayı Pişirmeden Önce Yıkamak Ne Kadar Doğru?
Yumurtayı Pişirmeden Önce Yıkamak Ne Kadar Doğru?
Kan Lekeli Yumurta Yenir mi?
Kan Lekeli Yumurta Yenir mi?
Lahana Yapraklarını Göğsünüze Sarın, Faydası İnanılmaz
Lahana Yapraklarını Göğsünüze Sarın, Faydası İnanılmaz

SAĞLIK VİDEOLARI Tüm Videolar
Sağlık Video Göziçi İğne Nedir? Neden Yapılır? İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Göziçi İğne Nedir? Neden Yapılır? İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Yakını Görememe ve Tedavisi İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Yakını Görememe ve Tedavisi İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Botoks Nedir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Botoks Nedir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Sağlık Video Katarakt Ameliyat Sonrası Gözlük İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi
Katarakt Ameliyat Sonrası Gözlük İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi

 

[Hata Bildir]