yağı yapımı için öncelikle kantaron bitkisi sapı ve çiçeğiyle beraber yıkanır ve kurutulur. Kuruyan kantaron parçalanarak kavanoza koyulur. Kavanoz tıka basa sıkıştırılarak doldurulmamalıdır. Ayrıca parçalama işleminde bıçak veya makas değil el yardımı ile parçala yapılmalıdır. Kavanoza saf zeytinyağı ilave edin. Ağız kısmına temiz ve ince bir bez koyun ama kapağını kapatmayın. 5 gün boyunca bu şekilde güneşte bekletin. 5 gün sonra kapağını kapatıp 40-45 gün güneşte bekletin. Yağ kırmızı renge dönünce süzün.
Kantaron yağı antiseptik özelliğe sahiptir. Yara üzerinde mikrop ve iltihap oluşumunu engeller.
Kantaron yağı hücre yenileyici özelliğe de sahiptir. Yaraların hızlı şekilde kapanmasını ve yara izlerinin giderilmesine yardım eder.Yanık acısını da hafifletir.
Kantaron yağı cilt bakım uygulamalarında da kullanılabilir. Antiseptik özeliğe sahip olan kantaron yağı sivilce oluşumuyla mücadele eder.
yağı bacak ve sırt ağrılarını azaltır, kılcal damar görünümlerini azaltır. Kantaron yağı bebek pişik çözümlerinde de kullanılabilir.
Kantaron yağı dahili olarak kullanıldığında kan şekerini düşürme özelliği gösterir. Ama fazla kullanımından uzak durulmalıdır. Dahili kullanımda kabızlık için de çözüm olmaktadır.
Kantaron yağı egzama ile mücadele eder, saç diplerine masaj yaparak uygulandığında kepeklenme sorunu gidermeye yardım eder.
Kantaron SARI KANTARON YAĞININ DİĞER FAYDALARI Sarı kantaron yağı anti bakteriyel özellikte mikrop öldürücü bir yağdır. Ciltte meydana gelen yara ve yanık gibi pek çok deri rahatsızlığında kullanılmaktadır.
Yanık tedavisi bittikten sonra doktorlar da hastalarının bir süre kullanmasını istemektedir.
Cilt pürüzlerini en aza indirmektedir. Kan dolaşımını hızlandırmaktadır.
Çıban ve basur gibi rahatsızların etkilerini mümkün olduğunca hafifletmektedir.
Yaraların iyileşme hızını arttıran sarı kantaron yağı hücre yenileyicidir.
Cilt morluklarına iyi gelmektedir.
Romatizma ağrılarını hafifletmektedir.
Eklem ve kemik ağrılarına iyi gelmektedir.
Güneşin sebebiyet verdiği cilt lekelerini ortadan kaldırmaktadır.
Varisin sebep olduğu kötü görüntüleri ortadan kaldırmaktadır.
Kış aylarında özellikle el ve ayakları çok üşüyenler ellerine ve ayak topuklarına bu yağı sürdüklerinde üşüme problemi minimum seviyeye düşmektedir.
Depresyon ve strese iyi gelir. Kanamaların durdurulmasını sağlamaktadır.
Lekeli ve pürüzlü cildi olanlar için şifalı bir yağdır.
Sarı kantaron yağının bebeklerde kullanımı Pişikler için faydalıdır.
Ufak bebeklerin karın ağrılarına masaj yaparak yedirildiği takdirde iyi gelir.
Sarı
kantaron yağı; biyokimyasal yapısındaki birçok etken madde sayesinde kuru ve çatlamış ciltlerin hızla iyileşmesine yardımcı olur.
Hücre yenileyici özelliği ile cildin sorunlu bölgelerinde (çatlak, yara, kaşıntı, pişik gibi) kullanılabilir.
Masaj yoluyla kullanıldığında ise rahatlatıcı etki gösterir.
Sarı Kantaron Yağı, Hypericum perforatum çiçeğinin zeytinyağı içerisinde maserasyonu ile elde edilir. Bu nedenle hem sarı kantaronun hem de zeytinyağının cilt üzerindeki olumlu etkilerine sahiptir.
SARI KANTARON YAĞININ ZARARLARI NELERDİR? Gereğinden fazla kullanıldığında kaşıntıya sebep olabilir.
Bazen depresyon olan insanlara yardımcı olmak için kullanılan bitkisel ilaçlar, kullandığınız ilaçların etkisini azaltarak karaciğer enzimlerinizin değerlerini etkileyebilir.
Kantaron KANTARON YAĞI HAKKINDA UZMAN GÖRÜŞLERİ Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Satıl, kantaron bitkisinin oldukça faydalı özellikleri olduğu kadar, yanlış kullanımlarında da tehlikeli olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Satıl, "Yaklaşık 80 türü olan kantaron bitkisinin iyi edici özelliği olan sadece 6 tür bulunuyor. Bu türler birbirine benzemektedir. Toplanmasından hazırlanmasına ve tüketimine kadar dikkat edilmesi gerekmektedir" dedi. Yara iyileştirme özelliği ile ön plana çıkan ve son dönemde yağı ile birlikte çay olarak tüketimi de artan kantaron bitkisinin kullanımı giderek artmaya başladı. Kantaron yağının her evde bulunması gereken bir ürün olduğunu söyleyen Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Satıl, kantaron bitkisinin oldukça faydalı özellikleri olduğu kadar, yanlış kullanımlarında da tehlikeli olabileceğini belirtti. Satıl, "Türkiye yetişen yaklaşık 80 tür kantaron bitkisinden sadece 6 türü tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Bu türler birbirine benzemektedir ve toplanmasından, hazırlanmasına ve tüketimine kadar dikkat edilmesi gerekmektedir" dedi.
Kantaron yağının kullanımı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Fatih Satıl, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"
Yanık ve yara tedavilerinde, akşamdan sürerek, gece boyunca onun etkisini kullanıp, sabah da yıkayarak o şekilde gün yüzüne çıkmamız gerekir. Her bitkinin bir kullanım yöntemi var. Doğru kullanmazsak, doğru bitki ile uygulamazsa şifa yerine zarar görebiliriz. Öncelikle yanığın derecesi önemli. Ciddi yanıklarda mutlaka doktora gidilmeli ve tıbbi müdahale yapılmalıdır. 1 derece gibi hafif yanıklarda bitkisel yöntemler var ama bunlara da yine çok dikkat etmemiz lazım. Yara bölgesi enfeksiyon kapabilir yani. Mümkün mertebe steril bir uygulama yapmamız lazım. Doğa bir eczane gibi, Aloe Vera bitkisi var. Bunu evimizde saksıda da yetiştirebiliriz. Bu bitkinin yapraklarını kırdığımızda ve ikiye böldüğümüzde içerisinden çıkartacağımız jelimsi madde, hafif güneş yanığının tedavisinde birebir. Hem yanmak ile beraber nem kaybı olacağı için bu jelimsi madde dokunun nem eksikliğini giderecek ve kısa sürede kendini toparlamasını sağlayacaktır. Salatalık, elma rendesi, lavanta yağı da bu amaçla kullanılabilecek nem içeriği yüksek bitkilerdir. Bunları yara yüzeyine uygulayarak, yaranın kısa sürede iyileşmesini sağlayabiliriz. Ama dediğim gibi bu bitkiler kesin çözüm değil, enfeksiyon kapma riski vardır. Uygulamaları yaparken mutlaka uzmanlara danışmak gerekir. Kantaron, lavanta ve aloe vera bitkilerinin aynı zamanda sakinleştirici ve ağrı kesici özellikleri de var. Yani yanık ile beraber ortaya çıkan o ağrı hissini de azaltacaklardır." dedi.
Kantaron yağının hazırlanması konusunda bazı yanlışlar yapıldığını belirten Prof Dr. Fatih Satıl, öncelikle doğru bitkinin toplanması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Satıl, kantaron yağının hazırlanışını şu şekilde anlattı:
"Kantaron yağı hazırlamak için bitkinin 100 gram kadar çiçekli dallarını alıyoruz, cam kavanoza veya şişeye koyuyoruz, üzerine 250 mililitre kadar da zeytinyağı ilave ediyoruz. Yabancı madde girmemesi için ağzını tülbentle kapatarak, güneşte 15-20 gün kadar bekletiyoruz. Arada etken maddenin çıkması için karıştırarak, 15 gün sonunda bu yağı bir tülbent veya pamuk ile süzerek, siyah kapalı bir şişede, serin ortamda muhafaza edebiliriz. Evdeki kesik, ufak yaralanmalar ve yanmalarda hemen acil olarak kullanabileceğimiz bir bitki. Tabii ciddi yaralanmalarda, ciddi yanıklarda mutlaka doktora başvurmamız gerekiyor. Yoksa bu şekilde uygulayarak enfeksiyonlara neden olabiliriz."
19.11.2019 - 41739