Tüp bebek zor ve ağrılı bir tedavidir
Tüp bebek tedavisi zor ya da ağrılı bir tedavi değildir. Gelişen tıbbi imkanlar sayesinde hasta dostu bir tedavi olan tüp bebek tedavisinde yapılan iğne sayıları azalmış, ilaç kullanım süresi yalnızca 15 güne inmiştir. Günümüzde daha az ilaç kullanılarak uygulanan doğal tüp bebek tedavileri dahi oldukça başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Günümüzde tüp bebek tedavisi başından sonuna kadar yaklaşık olarak bir ay süren ve hastanın günlük yaşantısını sekteye uğratmayan bir tedavi haline gelmiştir.
Embriyo transferi sonrası uzun süre yatmak gerekir
Tüp bebek tedavisinde yapılan embriyo transferi sonrası hastanın kendini yatağa mahkum etmesi doğru değildir. Bu şekilde anne adayı strese girebilir. Stres ise tüp bebek başarısını olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu sebeple de embriyo transferinden sonra anne adayı günlük işlerine dönmeli ve stresten uzak kalmalıdır. Transferden sonra birkaç saat istirahat yaptıktan sonra gündelik işlerine dönmesinde herhangi bir sakınca yoktur. Şayet kanama gibi riskli bir durumunuz yok ise kendinizi yatağa hapsetmeniz gerekmez.
Her yaşta tüp bebek yapılabilir
Kadınların yaşı ilerledikçe çocuk sahibi olma yetileri azalmaktadır. 35 yaşından sonra tüp bebek tedavisi ile dahi çocuk sahibi olma şansı düşer. 30 yaş altı hastalarında başarı şansı % 60’a kadar çıkmaktadır. Ancak kadın 40 yaşında olduğunda çocuk sahibi olma şansı %15’e kadar düşer. 44 yaşından sonra ise çocuk sahibi olma şansı oldukça düşüktür. Bu sebeple de her yaşta tüp bebek tedavisi yapılmamaktadır.
Tüp bebek tedavisinde başarı şansı ikinci denemede daha yüksektir.
Tüp bebek tedavisinde başarı şansı anne adayının yaşı ile doğru orantılı olarak değişmektedir. Annenin yaşı çok ileri değil ise ve yumurtalık rezervleri çocuk sahibi olmasına elverişli ise çocuk sahibi olma şansı mevcuttur. İlk üç denemede başarı şansı aynı olmaktadır.
Kısırlık hiçbir şekilde çözümü olan bir sorun değildir.
Kısırlık sorunu, ülkemizde oldukça önyargı ile yaklaşılan bir sorundur. Bu durum geçmiş zamanlarda daha yaygın olmakla beraber, günümüzde bu yargı yıkılmaya başlamıştır. Kısırlık da herhangi bir hastalık gibi tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Kısırlık sorunlarının yaklaşık olarak %80’i çözülebilmektedir. Bu da tüp bebek sayesi ile gerçekleşmektedir.
Yumurta toplama aşaması anne adayının erken menopoza girmesine sebep olur
Tüp bebek tedavisinde olgunlaşan yumurtalar toplanmaktadır. Yumurtaların tedavi yapılarak toplanması da erken menopoza kesinlikle sebep olmamaktadır. Bundan dolayı da hastaların bu konuda endişe etmelerine gerek yoktur. Yumurta toplanması yumurtalıklara herhangi bir şekilde zarar vermez. Yumurta sayısının azalmasına yol açabilecek herhangi bir işlem yapılmaz.
Tüp bebek tedavisinde başarı şansı % 100’dür
Yardımcı üreme yöntemlerinin hiçbiri yüzde yüz başarı garantisi veremez. Ancak tüp bebek tedavisi diğer yardımcı üreme yöntemleri arasında en yüksek başarı şansına sahip yöntemdir. Tüp bebek tedavisinin başarı oranı her hastaya göre değişmekle beraber yaklaşık olarak %60’tır.
Tedavide kullanılan ilaçlar kansere yol açar
Bu konuyla ilgili yapılan birçok bilimsel araştırma bu ilaçların kansere yol açtığını kanıtlamamıştır. Kullanılan ilaçlar kansere sebep olmamaktadır Ancak aile öyküsünde meme kanseri, rahim kanseri olan kişilerin düzenli olarak kontrol yaptırması önemlidir.
Tüp bebek tedavisinde mutlaka çoğul gebelik olur
Tüp bebek tedavisi çoğul gebelik riskini arttırmaktadır. Ancak bunun sebebi transfer edilen embriyo sayısı ile ilgidir. Çoğul gebelik riskini önlemek için ülkemizde yasal düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre yaşı 35’ten küçük olan kadınların ilk iki denemesinde yalnızca tek embriyo transferine izin vardır. İkinci denemeden sonra ise 2 embroy transferi yapılabilir. 35 yaş ve üzerinde tüm uygulamalarda en fazla iki embriyo transfer edilebilir. Bu sayede de çoğul gebelik riski önlenmiştir.
Tüp bebek tedavisinde başkalarının spermi ya da yumurtası karışabilir
Güvenilir tüp bebek merkezlerinde bu gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Yapılan plan ve programlama tamamen güvenlik ve gizlilik üzerine kuruludur. Bundan dolayı da kimlik kontrolleri oldukça sıkı tutulmaktadır.Embriyoloji laboratuvarları yüksek güvenlik sistemlerine sahip bölgelerdir.
11.9.2015 - 18747
|