İnsan ilişkilerinde başarılı olmak için 'biz' anlayışını geliştirmek önemli. Aşırı sorumlu 'ben' ve aşırı sorumsuz 'sen' anlayışında olanlar 'biz' bilincini kazanamıyor.
İnsan doğduğunda tümüyle başkasına bağımlıdır; yaşamını sürdürmesi için bir başkası tarafından yedirilmesi, giydirilmesi, bakılması ve korunması gerekir.
Büyümeye başlarken tümüyle bağımlı olmaktan kurtulmaya başlar. Belirli derecelerde bağımsız olma davranışları oluşur. Emeklerken kalkmaya çabalar, yemek yerken kendisi kaşığı ağzına götürür.
16 Yaş Dönüm Noktası
Çocuk kendini ve çevreyi yavaş yavaş keşfetmeye uğraşır. Kendi yaşamını kendi yönetme isteği 16 yaşlarında doruğa ulaşır. Birçok anne ve baba çocuklarının kendi yaşamının kaptanı olma isteğini anlayamaz ve çocuklarıyla büyük çatışmalar içine girer. Çünkü artık birey ailesine karşı çıkmaya ve kendini ispatlamaya çalışmaya başlamıştır.
Bu bir olgunlaşma sürecidir. Bu süreç onu 'sen anlayışı'ndan, 'ben anlayışı'na ve oradan da 'biz bilinci'ne doğru götürecektir. Ana baba bu sürecin bilincinde olursa, çocuğun davranışlarını anlayışla karşılamayı ve genç bireye yardımcı olmayı başarırı.
Sen Anlayışı
'Sen anlayışı'nın temelinde acizlik duygusu vardır. Bu duygu onu "ben kendime bakamam benim yaşamından sorumlu olsun " sonucuna götürür.
Bu anlayış içinde olan kişi günlük yaşamında yapması gereken işlerden, ilişkilerinden, verdiği sözlerden sorumluluk almaz, sürekli başkasından yardım bekler, denetlenmek ve yönetilmek ister. Kişinin ait olma gereksinimi 'ben anlayışı'nda karşılanır. Fakat kişinin bağımsız olması, güçlü olması bu anlayış içinde karşılanmaz. Bu nedenle 'sen anlayışı' doyumsuz bir yaşam getirir. Kendine güvensiz, sorumluluğu başkalarına atan kendi sorumluluklarını taşımayan bir kişilik yerleştirir.
Ben Anlayışı
Ben anlayışı ise, kendinden başkasına güvenmeme, başkalarının aciz olduğunu düşünme, onları denetleme gereksinimine götürür.
Ben anlayışı içinde olan kişi işbirliği içinde olmaz, diğer insanlarla eşit ilişkilere giremez, sürekli denetlemek, onlar arasında baskın olmak çabasındadır. Diğerlerine güveni yoktur. Güven duymadığı kişilere doğal olarak saygı da duymaz.
'Ben anlayışı' kişinin bağımsız olma gereksinimini karşılar, fakat kişinin ait olma, bir şeyin parçası olma gereksinimi bu anlayış içinde karşılanamaz.
'Sen anlayışı' içinde olan kişi gibi 'ben anlayışı' içinde olan kişi de sürekli eksiklik duygusu yaşar.
Sen ve Ben Anlayışı Birbirini Tamamlar
'Sen anlayışı' ve 'ben anlayışı' bir paranın iki yüzü gibi birbirini tamamlar. İkisi de eşitsizlik üzerine dayanır. Hepimiz yaşamımız içinde bu anlayışları uygularız. Kocasıyla 'sen anlayışı' içinde olan kadın çocuklarıyla, geliniyle 'ben anlayışı' içindedir. Çocuklar da birbirleriyle yaşlarına ve içinde bulundukları duruma göre 'sen ya da ben anlayışı' içinde olabilirler.
Biz Bilinci
Kişinin hem ait olma hem de birey olma, güçlü olma gereksinimleri bu anlayış ise 'biz bilinci' içinde karşılanır.
Daha önce belirttiğimiz gibi insan iki temel gereksinimle doğar.
1) Ben olma gereksinimi
2) Biz olma gereksinimi
Yaşam Biz bilinci içinde işler.
Biz Bilincinin Oluşumu
'Ben varım tekim. DNA yapımda, parmak izimde, içi ve dışıyla tamamıyla ben varım' diyen kişinin kendine güveni vardır. Kendine güven duygusu varsa kişi özeldir. 'Anlamlıyım.
Varoluşumun ve tek oluşumun bir anlamı var. Evrenin tümüyle ilişki içinde oluşumun bir anlamı var. Varım Tekim. Anlamlıyım'
Kendinde bunları hisseden karşı taraf için de, 'Varsın, teksin, anlamlısın' ilişkisini genelleyebilir.
Kişide , 'Sen varsın, seni kabul ediyorum, dikkate alıyorum. Sen değerli bir varlıksın. Teksin. Sana güveniyorum. Sen sevilmeye layıksın' bilinci varsa kişinin 'biz bilinci' gelişebilir durumdadır.
Kişinin kendi hakkındaki, 'Ben varım, tekim, anlamlıyım' gibi olumlu görüşleri çevre tarafından da karşılık buluyor ve destekleniyorsa kişinin 'biz bilinci' gelişir.
'Sen- ben anlayışı' içinde kişi bireycidir. Yalnız kendini düşünür. Bireyci insanın düşüncesi bencildir.
'Biz bilinci'ne varabilmiş kişi kişilikli, kendi ayakları üzerinde durabilen, düşünce ve algılamalarında bağımsız olan, insanlarla olumlu ilişkiler kurabilen, kendi çıkarları kadar diğerlerinin de haklarına saygı gösteren biri olur.
30.11.2011 - 10424
|