|
Bazılarımız çeşit çeşit diyetler deneyip sürekli zayıflamaya çalışırken, bazılarımız ise kendini olduğu gibi kabul edip fazla kilolarından kurtulmaya çalışmaz, yaşam tarzından vazgeçmez,durumu olduğu gibi kabul etmiştir. Ne egzersiz, ne kalori hesabı ne de başka bir şey... Aşağılık kompleksine de sahip değildirler aslında, çünkü dediğimiz gibi, ' fazla kilolu olmak ya da olmamak onlar için pek de önemli değildir'. Belki de bu yüzden 'şişmanlar daha neşeli' diyenlerimiz çok, kim bilir? Bu, ayrı bir tartışma konusu. İdeal kilonuzun üzerine sadece 3,5 kg kadar çıktığınızda sağlığınızla ilgili hangi risklerin ne oranda arttıyor.
Kireçlenme ( artrit ) riski %15,
Yüksek tansiyon riski %72,
Erkeklerde ereksiyon sorunları %50,
Yumurtalık ve rahimle ilgili rahatsızlıklar %20,
Kandaki kolesterol seviyesinin yükselme riski %49,
Potansiyel bir kalp krizinde ( ilk kriz ) hayatını kaybetme riski %20,
Mide, gırtlak, böbrek ve bağırsak kanserine yakalanma riski %65,
Safrakesesi taşı ve böbrek taşı riski %85,
Astım riski %20 oranında artmakta.
Kişide kilo arttığında bu tarz risklerin de artması kaçınılmaz. Fazla kilolu kişiler, normal kilo değerine sahip olanlara göre çok daha fazla sırt ağrısı çektiğini ve günlük aktiviteler sırasında ufak çaplı sakatlanmalara maruz kalma riskinin 5 kat daha fazla olduğunu da belirtelim. Kalp rahatsızlığına bağlı kadın ölümlerinin %40'ı aşırı kiloya bağlı nedenlerden kaynaklanıyor. Göğüs kanseri ve kemik erimesinin de fazla kilolu kadınlarda çok daha sık rastlandığını da hatırlatalım. Gördüğünüz gibi, fazla kilolar ömrünüzü maalesef kısaltıyor. Daha uzun ve kaliteli bir yaşama sahip olmak için çok daha aktif olmalı, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi unutmamalıyız. Sadece kendimiz için değil, aynı zamanda sevdiklerimiz için de...
25.8.2012 - 11253
|