Çabuk zayıflatan bir zayıflama diyeti ile başarıyla kilo verip, fakat diyeti bıraktıktan sonra tekrar kilo almaya başladıysanız, gar dolabınızdaki kıyafetler 34 bedenden 42 bedene kadar geniş bir yelpazede ise, artık yoğun egzersizlerde zayıflama konusunda size yardımcı olamıyorsa; sizde yo-yo döngüsüne takılmış olabilirsiniz.
Yo-Yo Döngüsü Nedir?
Şok zayıflama diyetleri ile hızla kilo verip, diyeti bıraktığınızda aynı kiloları hatta daha fazlasını alıyorsanız ve her zayıflama diyeti yapışınızda besin tüketiminizi biraz daha kısmak zorunda kalıyorsanız, sizde yo-yo döngüsü adı verilen tehlikeli bir çemberdesiniz. Yo-yo döngüsü, bireyin vücudunun uyguladığı şok diyet süresince açlığa alışmasından kaynaklanır. Açlığa alışan vücut, normal yeme düzenine geçildiğinde "tekrar aç kalabilirim " dürtüsü ile hareket eder ve fazladan alınan enerjileri vücutta yağ deposu olarak biriktirmeye başlar. Şok bir diyetten sonra hızla ve daha fazla kilo alınmasının sebebi budur.
Vücudumuz her duruma adapte olmaya programlanmıştır. Fakat açlığa olan adaptasyonu tokluk durumu adaptasyonundan çok daha güçlüdür. Vücudunuzu aç bıraktığınızda veya yediklerinizi çok fazla kısıtladığınızda, vücut yaşamını sürdürmek için kendisine gerekli olan enerjiyi azaltmaya başlar. Metabolik hız adı verilen bu enerji ne kadar azalırsa ileri dönemlerde kilo vermek o kadar zorlaşmaktadır. Hızlı kilo verdiren diyetlerin önerilmemesi oluşturdukları bu olumsuz etkiye bağlıdır. Çevrenize baktığınızda da, yarı açlık diyetleri ile hızla zayıflayıp bir daha kilo alan ve aldığı kiloları bir dahaki açlık diyetinde vermeyi başaramayan birçok insan görmeniz mümkündür. Buna ekranlarda seyrettiğimiz sanatçıların bir kaçı da dâhildir.
Yo-Yo Döngüsüne Takılmamak İçin
Metabolik hızınızı azaltacak ve vücudunuzu açlığa programlayacak çok düşük kalorili diyetleri uygulamayınız. En ideal diyet, vücudunuza aç olduğunu fark ettirmeyen diyettir. Kendinize özel yani sizin için hazırlanmış olan bir zayıflama diyeti ile işe başlamanız çok önemlidir. Çünkü bu tür diyetler sizin metabolik hızınıza göre hesaplanmış diyetlerdir.
Metabolik hızınızın yavaşladığını hissetmeye başladıysanız yani ilk dönemlerdeki kadar hızlı kilo veremiyorsanız, hemen egzersize başlamalısınız. Günde 45 dakika yapacağınız hızlı tempolu yürüyüşlerde metabolik hızınızı ve enerji harcamanızı arttıracaktır. Yavaşlamış metabolik hız için en etkin çözüm egzersiz yapmaktır. Egzersizle artan kas dokunuz, metabolik hızı arttırır. Çünkü vücudumuzda bulunan kaslar yağlara göre daha fazla enerji harcar.
Doktorunuz önermediği müddetçe, piyasadaki zayıflama ilaçlarını, diüretikleri ve laksatifleri de kullanmamanız önem taşır. Bunları kullandığınız süre boyunca hızla kilo vermeniz, bıraktıktan sonra da aynı kiloları geri almanız yüksek ihtimalli bir olasılıktır. Ayrıca bu gibi ilaçlar, vücutta vitamin emilimini azaltır ve vücuttan su atımını arttırır. Uygun kullanılmadıkları zaman, hayati tehlike doğurabilir.
Zayıflama diyetiniz ile istediğiniz kiloya geldiğiniz zaman diyeti tamamen bırakmanız ve eski yeme alışkanlıklarınıza dönmeniz, tekrar kilo almanızdan başka bir işe yaramaz. Diyet danışmanlığı aldığınız beslenme ve diyet uzmanından kilo koruma programı talep etmeniz, ideal kilonuzda kalmanın en temel yoludur. Kilo koruma programı, zayıflama diyetiniz kadar keskin çizgilere sahip değildir ve vücudunuzun dilinden anlayarak kilo almanızı önler. Kısa süreli kilo koruma programları yerine daha uzun sürelileri tercih etmeniz sizin için daha avantajlı olacaktır.
Yo-yo döngüsüne takılmadan ideal kilonuzda bir hayat sürdürmeniz ise imkânsız değildir. Davranış değişikliği programı adı verilen zayıflamanın ve ideal kiloda kalmanın önemli bir parçası olan, sağlıklı beslenme ilkelerinin ömür boyu devam ettirilmesini amaçlayan programda, diyet programınızda yer almalıdır. İlk bakışta, ömür boyu sağlıklı beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesi insanlara imkânsız gibi gözükse de, diyet tedavinizde yer alan uzmanlarla kuracağınız etkin bir iletişim, bunu eğlenceli bir hale getirebilir. Unutmayalım ki, ömür boyu sürdürülecek sağlıklı beslenme alışkanlığı sadece ideal kilomuzu korumamızı sağlamaz aynı zamanda şeker, kalp, yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklara yakalanmamızı da önler. Uzun ve kaliteli yaşamın en yakın dostlarından biri sağlıklı beslenmedir.
29.10.2006 tarihinde Eskişehir Anadolu Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
31.12.2008 - 825
|